Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Derin Hakkında

Derin konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
10/10
2 Kişi
4
Okunma
3
Beğeni
577
Görüntülenme

Hakkında

Birbirlerinden apayrı toplumsal öğretilerle şekillendirilmiş bir grup insanı en olumsuz şartlarda, yerin metrelerce altında, en derinde bir araya getiriyor yazar. Bu öyle bir derin ki; kendi bilinçlerinin ve bilinçaltlarının bile en derinine indiriyor roman kahramanlarını. Bireysel algı düzeylerince yaşam sorgulamaları yaptırıyor her birine. İnsana dair birbirleriyle çatışan duygular ve yaşam ölüm algılamaları kıskacında kadere kırk beş diyenlerin ya da diyemeyenlerin kendi kara mizahlarını yaratabilme becerisine tanıklık ettiriyor. Derin, yazarının iç seslere başarıyla inebilme beceresi, akıcı dili, giderek yükselen ve finalde zirveye ulaşan ritmi ile dikkatleri üzerinde topluyor. Derine inmeye cesareti olmayanlar, kendi renksiz yaşamlarında boğulmaktan kurtulamazlar. Derin'e inmeye var mısınız?
Tahmini Okuma Süresi: 10 sa. 53 dk.Sayfa Sayısı: 384Basım Tarihi: 2013Yayınevi: İkinci Adam Yayınları
ISBN: 9786051284965Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 81.8
Erkek% 18.2
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Nuriye Zeybek
Nuriye ZeybekYazar · 4 kitap
15 Mayıs 1968 yılında Kütahya'nın Domaniç ilçesine bağlı Çarşamba Köyü'nde doğdu. Babası, o dünyaya gözlerini açtıktan bir ay sonra, 'göçmen isçi' olarak Almanya'ya gitti. Köyünün çiğdemli yamaçlarına ve kıvrımlı yollarına baba özlemi ve yoksulluğun resmini çizerek geçirdi ilk çocukluk yıllarını. Yaşamının bu kesitini daha sonraları şöyle anlatacaktı yazarımız: 'Gözümü babasızlığa açmışım. Kronik akciğer hastası olan annem ve birlikte büyüdüğüm iki kız kardeşimle sevgimizi baston yaparak tutunduk hayata. Babasızlığı iliklerimde hissettiğim çocukluk yıllarım ve aynı zamanda yoksulluğun kahırlı eli, başımızı okşamaktan hiç vazgeçmiyordu. İlkokula başladığımda sınıfa ilk adımımı yoksulluğun gölgesinde attım. Başarılı bir öğrenciydim. Öğretmenlerim bunu fark etmiş ve bana öğretmenlik dışında anne baba olmuşlardı. Eğer bugün yazabiliyorsam bunu onların mütevazı kitaplıklarındaki kitapların beni çeken tılsımlı kokusuna borçluyum. İlkokuldan sonra maddi zorluklar nedeniyle o çok istediğim öğrenim hayatım da sona erdi. İçimde uzun yıllar koca bir boşlukla yaşadım. Ne zaman üniversiteye giden bir öğrenci görsem eksiliyordum.' Eksildiğini düşündükçe daha çok okuyarak ve yazarak içindeki boşluğu doldurmaya çalışan Zeybek, şiire on iki yaşlarında 'portakal kabukları' adlı ilk şiirini yazarak başladı. Üzülmesin diye annesine hiçbir zaman okumadığı bu şiirin konusu, babaya özlem ve yoksulluktu. Daha sonraki yaşlarında kısa öyküler ve denemeler yazmaya başladı. Çok küçük yaşlarında yüreğinin konuğu olan toplumsal olaylara karşı duyarlılık şiirlerine de yansıyordu aynı ölçüde.