Derviş Evi
Ian McdonaldÖne Çıkan Derviş Evi Gönderileri
Öne Çıkan Derviş Evi kitaplarını, öne çıkan Derviş Evi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Derviş Evi yazarlarını, öne çıkan Derviş Evi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Düşmanı öldürmek hoyratça ve açıkçası pis bir iştir. Kızgınlık yaratır. Onu müttefikin haline getirmekse incelikli ve zekicedir."
Hiç okunmayan kitaplarla dolu bir kütüphane, kütüphane değildir.
...
Bu kütüphanede yalnızca tek bir kitap var, ama o, dünyadaki her kitaptır.
Erkekler soyut kavramlar için ölür, kadınlar aileleri için.
Can, birinci kattaki apartman dairesindeki en büyük gücünün sırtını dönmek olduğunu öğrenmişti. Dünyanın yarısını umursamayabilirdi. Annesi bağırmaya cesaret edemezdi. Tek bir çığlık onu öldürebilirdi.
... Yıllardır dünyasının eski bir takım elbise kadar kapalı ve rahat olana kadar daralmasına izin vermişti.
"Demek karga adamısınız," dedi arkasındaki Emrah Beşkardeş.
"Zekayı severim, "dedi Yorgi.
" Bu yüzden tezimi kargaların sosyal sistemindeki küçük dünya ağları üzerine yaptım. Kargaların ölüleri için yas tuttuklarını biliyor muydunuz? Ve mahkemeleri olduğunu? Sosyal suçluları tanımlıyor, bir karga grubu- jüri - oluşturuyor ve onlari izole edip cezalandiriyorlar. Bunun ne olduğunu anlamadan, havada uçan bir grup karganın tek bir kargayı taciz ettiğini muhtemelen görmüşsünüzdür. İşte bu ceza. Kuyruğuna ve yeni biten türlerine saldırırlar. Bazen kuyruksuz uçmaya çalışan kargalar veya saksağanlar görürsünüz. Onlar yasaları çiğneyenler. Zavallı topal kuşa yardım etmeye çalışan çocuklar gördüm. Mahkeme haykırarak buna itiraz eder, hatta bazen o çocuklara bile saldırırlar. Kargalarzeki, ama ...tir.
"Korna çalmanızın bir anlamı yok, daha hızlı gitmenizi sağlamayacak," diye bağırdı Leyal, güzel köprüye doğru kıvrılan hareketsiz araç kuyruğuna bakarak. "Neden korna çalıyorlar ki? İnsanlar çok aptal, biliyor musun aptal."...
... Son anda kadının yüzündeki pişmanlığın, sanki bir mesaj almışçasına, birden köklü bir aile acısının ifadesine dönüştüğünü gördü. Gülümsemiş, sonra da boynundaki mücevhere dokunmuştu.
Patlama, Can Durukan'ın sessiz dünyasında küçük, yumuşak bir alkış sesi gibiydi.
...
Bir fısıltı seviyesinde yasanan bu dünyada bütün sesleri hemen tanırdı
Bu yeni, başka bir sesti.