Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tüzükat-ı Timur

Devlet Yönetmek

Timur Han

Devlet Yönetmek Hakkında

Devlet Yönetmek konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Devlet Yönetmek, tarihin önde gelen lider kişiliklerinden Timur İmparatorluğu Hakanı Emir Timur’un, hükümdarlığının idaresine dair esasları gelecek nesillere yol göstermeyi amaçlayarak bir araya getirdiği ve hatıralarıyla açıklayarak kaleme aldığı tarihî bir eserdir. Yüzyıllardır büyük bir beğeniyle, dersler çıkarılarak okunagelen ve Tüzükât-ı Timur adıyla da bilinen eser, titiz bir arşiv çalışmasıyla günümüz Türkçesine yeniden kazandırıldı. “Tecrübelerim bana gösterdi ki, hukuka bağlı olmayan bir hükümet, uzun müddet ayakta kalamaz. Böyle hükümetler çıplak olup kendini gören herkese karşı gözlerini yere diken ve herkes yanında hiç hürmet ve itibarı olmayan birine benzerler. Hatta böyle bir hükümet tavanı, kapısı, avlu duvarları olmayan ve her önüne gelen içeriye dalabilen eve de benzetilebilir.” “Oğul, torun, dost, müttefik, benimle bağlılığı olan herkes iyiliğimden nasiplendi. İkbal ve saadetimin parlaklığı ve yüksekliği hiç kimseyi unutmaya sebep olmadı. Tarafımdan her zaman, herkes lâyık olduğu mükâfat ve hürmete kavuştu. İkbal yıldızımın sönüklüğü zamanlarında edindiğim tecrübeler, dostlara karşı nasıl, düşmanlara karşı nasıl davranmak gerektiğini bana öğretmişti.”
Yazar:
Timur Han
Timur Han
Çevirmen:
Gazanfer Şahin
Gazanfer Şahin
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 23 dk.Sayfa Sayısı: 84Basım Tarihi: Mart 2015Yayınevi: Babıali Kültür Yayıncılığı
ISBN: 9758486608Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 20.8
Erkek% 79.2
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Timur Han
Timur HanYazar · 1 kitap
Tarihin gördüğü en büyük askeri ve siyasi dehalardan biri olarak kabul edilen Timur, sağ ayağı aksak kalacak şekilde darbe aldığından dolayı kendisine Farsça Timurlenk, Türkçe olarak Aksak Timur batılılar tarafından ise Tamerlane denilmekteydi. 1370'ten itibaren düzenlediği seferlerle Maveraünnehir, Harezm, Horasan, Deşt-i Kıpçak, Afganistan, İran, Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan, Hindistan, Irak ve Suriye'yi kapsayan toprakları ele geçirerek 1402'de yapılanAnkara Savaşı'nda Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid'i mağlup edip esir alarak Anadolu'ya hakim oldu. Timur'un düşüncesi Cengiz Han'ın ölümünden sonra parçalanan ve onun torunları tarafından kurulan Çağatay Hanlığı, İlhanlılar ve Altın Orda kalıntıları üzerinde Moğol İmparatorluğunu tek bir siyasi çatı altında yeniden ayağa kaldırmaktı. Onun Altın Orda Devleti, İran, Memluk Devleti ve Osmanlı Devleti üzerine seferleri de bu düşüncesini doğrular niteliktedir ve saltanatının sonuna doğru bunu büyük ölçüde başarmıştı. Ancak 1405 yılında Çin'i fethetmek üzere düzenlediği seferde yolda hastalanarak hayatını kaybetti. Timur, hayatı boyunca Cengiz Han yasasına çok önem vermiştir. Cengiz Han soyundan Kazan Han'ın kızı Saray Mülk Hanımı nikahına alarak damat anlamına gelen Küregen lakabını taşımaya hak kazanmıştır. Cengiz Han'ın soyundan gelmediği için "Han" unvanı yerine "Emir" unvanını kullanmıştır ve ölünceye kadar kukla dahi olsa, Cengiz Han soyundan birini Han olarak yanında taşımıştır. Timur bir yandan Cengiz yasasının uygulayıcısı olurken diğer taraftan kendine İslamın Kılıcı şeklinde atıfta bulunarak fetihlerini meşrulaştırmak amacıyla İslami semboller kullanmıştır. 1398'de Hindistan'da Delhi Sultanlığı, 1401'de Suriye'de Memluk Devleti ve 1402'de Ankara Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nekarşı kazandığı zaferlerden sonra İslam dünyasındaki en büyük güç konumuna geldi. Hristiyan Gürcüler, ateşe tapan Hindular ve İzmir'de Hristiyan Şovalyeleri'ne karşı hareket ederken gaza ödevini yerine getiren gazi hükümdar imajını üstlendi. Ancak kimi tarihçilere göre Timur için yasa, şeriattan önce gelmekteydi. Seferlerinin en kanlısı ve uzunu Batı Asya'daki seferleridir. Birincisi üç, ikincisi beş ve üçüncüsü yedi sene sürmüştür. Seferleri sırasında ele geçirdiği şehirlerin bazılarını yakıp yıkmış kellelerden kuleler yapmıştır. Kan dökücülüğü ve tahripkarlığına rağmen özellikle başkenti Semerkant'ın imarına çok önem vermiştir. Girdiği hiçbir ülkede de âlimlerinincitilmesine müsaade etmemiştir. Timur'un kurduğu devlet, Türk-Moğol devlet esasları ve askeri teşkilatı unsurları ile İslam medeniyeti unsurlarını bünyesinde bir arada barındırmaktadır. Müslüman olmasının yanı sıra eski Türk-Moğol geleneklerini de yaşatmaya çalışmıştır.