Dinler Tarihi 2 kitaplarını, Dinler Tarihi 2 sözleri ve alıntılarını, Dinler Tarihi 2 yazarlarını, Dinler Tarihi 2 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dışarıda ya da içerde, sarayda veya dağda, her kim olursan ol,hangi sınıftan ve her ne şekilde olursan ol, "yaşlılık, hastalık ve ölüm" seni tehdit ediyor. Bu üçüyle yüz yüze gelmekten kaçış yok; bu kesin kaderindir.
*Musa geliyor , ardından İsa ve sonunda da son peygamber. Her biri yeni bir kitap getirmiş olsa da , hiçbiri yeni bir dinin kurucusu olmamıştır. Kitap , dinden başkadır. Kitap yeni bir şeriat getirir, yeni din değil.
(sayfa /104)
*Ruh terbiyesi veya eğitimi için bedeni zayıflatmak değil , ruhu eğitmek gerek. (sayfa / 136)
*Tanrı olmazsa her iş caizdir (sayfa/150)
*Her din , bir beden ve bir ruha sahiptir. Din araştırıcıların çoğu , bedeni tanımayı , o dinin kendisini tanıma olarak alıyorlar ve biz bu noktadan gafil olmamalıyız. ( sayfa /154)
*Sanat, suyun sesidir , tabiatta olmayan , sesi daima kulağımızda olan suyun . ( sayfa /166)
*Bütün milletlerin hareketi , nübüvveti olmuştur. Binaenaleyh örneğin kesinlikle İranlının peygamberi olmuştur, Hintlinin peygamberi olmuştur. ( sayfa / 242)
*Sadece bilginler Allah’ tan korkarlar . ( sayfa /250)
*Eğitimli , okuma yazma bilen , bilgin insan ise ilmi arttıkça “ bilmiyorum “ları da artan insandır.
*Uyuyan kimse uyandırılabilir ; fakat kendini uykuya vuran kimse uyandırılamaz . ( sayfa / 256)
Aslında 2 ciltli seri normal bir Dinler Tarihi kitabı değil. Sosyolojik ve diğer dinleri İslamiyetle karşılaştırarak aktarılan bir kitap
Dinler Tarihi 2Ali Şeriati · Fecr Yayınları · 2010212 okunma
Liderlerin, rehberlerin, sorumluların ve temsilcilerin fakir olduğu bir toplum, mutlu ve varlıklı bir toplumdur. Fakir toplum ise, kapitalist ve varlıklı lider ve sorumluları olan, ama fakir ve meteliksiz halkı olan bir toplumdur.
İnsanlık, tüketim için üretim ve üretim için tüketim dolabı veya kısır döngüsüne duçar oluyor, mesh oluyor, çirkinleşiyor, kendini kaybediyor, yabancılaşıyor.
Daima bir toplumu tarihin gözüyle gördüğümüz ve tanıdığımızda o toplum, belli bir aşamaya erişince lüks düşkünlüğünde, debdebede, ihtişamda, zahirî görkemde, eğlenceye düşkünlükte, gününü hoş geçirmede, canının kıymetini bilmede ifrata düşüyor. Bu durumda Yunan, Roma, Çin ve Hint'ten bir toplumu veya bir İslam toplumunu incelediğimiz zaman, aşırı lüks düşkünlüğünden ve tantana halinden sonra onlar için düşüş, parçalanma, çöküş ve dağılmanın söz konusu olduğunu görüyoruz.
Donmuş beynin sabit kalıpları vardır; böyle bir beynin içi, sabit muhtevalarla dolu olup ömrünün sonuna kadar bunlarla sarhoş ve meşgul bir biçimde ölür; zaten onlarla doğmuştur.
Tabiata egemen olmak ve bütün doğal kuvvetleri istihdam etmek için insanın eline çok güçlü kuvvetler verilmiştir. Fakat insanın kendisi, bu madde ve güçleri nerede kullanması gerektiğini ve iradesi altındaki bu güçlü malzemelerle ne tür bir bina yapmak istediğini bilmiyor.
Halk için sosyal adalet mesajı getirmeyen,hak rehberliği ve özgürlük getirmeyen bir İslam,diğer bütün dinlerle birdir ve muhtemelen de küfürle aynıdır.