Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Divane Güzeller

İskender Pala

Divane Güzeller Sözleri ve Alıntıları

Divane Güzeller sözleri ve alıntılarını, Divane Güzeller kitap alıntılarını, Divane Güzeller en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bütün bunlar bize gösteriyor ki Orta Çağ sanatkarlanı içerisinde söz malzemesini kullanan sanatçılar ve bilginler (şair, filozof, müellif, bilim adamı, eğitimcl vb.) Doğu'da da, Batı'da da önemli bir konumda bulunuyorlar, krallar ve sultanlar da bunları korudukları ölçüde birbirlerine karşı bir gömlek daha üstün konuma geliyorlardı.
Sayfa 35 - KAPI YAYINLARIKitabı okudu
Dünyanın her cüzü, her parçası âşıktır. Her parçası bir buluşma sarhoşudur. Fakat onlar sırlarını sana söylemezler. Çünkü sır layık olandan başkasına söylenmez. Eğer şu gökyüzü âşık olmasaydı, göğsü gönlü böyle saf ve lekesiz olur muydu? Eğer güneş de âşık olmasaydı onun yüzünde bu parıltı, bu ışık bulunur muydu? Yeryüzü ve dağ âşık olmasalardı her ikisinin de gönlünde bir ot bile bitmezdi. Eğer deniz aşktan habersiz olsaydı böyle dalgalanabilir miydi? Elbette bir yerde donar kalırdı. (Divan-ı Kebir, gazel nr. 2674)
Sayfa 221 - KAPI YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Her cinayet bayağı değildir, fakat her bayağılık bir cinayettir.
Fatih, kurmakta olduğu cihan devletinin yalnızca kronolojik bir ömre hapsedilmesini istemiyor, devlet olmanın, fethettiği yerlere bilim ve medeniyet getirmek olduğunu, kısacası şehrin duvarlarını bilim ve kültürle örmek demek olduğunu biliyordu. Nitekim ondan sonraki sultanlar da bu tavrı benimseyecek, son yüzyıla gelesiye kadar hemen pek çoğu şiirle meşgul olacaktır.
Sayfa 35 - KAPI YAYINLARIKitabı okudu
Gerçekten de aşk, karşılıklı oturmak, yüz yüze veya aynı noktaya bakmak, şiir okumak, sevgiliden utanacak kadar tertbiyeli davranmak, güzel şeylerden bahsedip gülmek ve asla iffet sınırının ötesine uzanmamaktır. Çünkü aşk bakmakla güzeleşir, konuşmakla zenginleşir ama dokunmakla bozulur. Sevgilinin yanında hem kendisine hem de ona ait hayâ elbisesini soymak konusunda şeytanın ayartmasına firsat vermemek gerekir. Çünkü bu, tam anlamıyla aşkı alçaltır ve ayaklar altına düşürür. İki âşık, hayâ elbisesi içinde bir ömür boyu birbirlerini sevebilirler ama eğer karanlık bir gecede sevgilinin ayasının beyazlığını görecek kadar da olsa bedensel anlamda vuslata ererse aşk tükenmeye başlar. Eskilerin, aşkın gerdeklenmekle sona erdiğini söylemeleri bundandır.
Sayfa 136 - KAPI YAYINLARIKitabı okudu
İlk varlık, noktadır ve noktanın hareketiyle çizgi meydana gelir. Çizginin hareketi düzlemi, düzlemin hareketi ise geometrik cisimleri doğurur. Böylece kâinat ahenkli ses ve hareketten doğan sayının bir sonucu olarak bizi kuşatır.
Sayfa 53 - KAPI YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
İnsan ömrü belirli iki noktanın arasındaki çizgi gibidir. Behçet Necatigil'in şiirindeki gibi hani. Filânca: Aç parantez ve bir tarih... Sonra kesik bir çizgi, sonra bir tarih daha ve parantez kapanır. İşte ömür denilen şey, iki tarih arasındaki küçücük bir çizgi işareti. Bu çizgiyi biraz daha uzatmak elimiz de değildir ama derinleştirmek ve genişletmek için her zaman fırsatımız vardır.
Sayfa 162 - KAPI YAYINLARIKitabı okudu
Ferhat, Şirin için öldüğü için ölümsüz hayat buldu, bugün Ferhat'in adını anıyoruz. Kays ile Leyla birbirleri için öldükler için bugün yaşıyorlar. O halde aşk işinde yaşamak için önce ölmek gerekir.
Sayfa 162 - KAPI YAYINLARIKitabı okudu
Vuslat denilen şey, sonunda ayrılık ihtimali olduğu için, gerçek aşığın pek de istediği bir şey sayılamaz. Çünkü bir âşık, vuslatı isteyeceğine ayrılığın devamlı artan acısını isteyerek aşk mesleğinde bir gömlek daha yükselmek, sevgilinin yolun da kendini olgunlaştırmak ister. Aşkta vuslat istemek acemilik, kendini bilmezlik ve hamlık göstergesidir. Çünkü vuslata giden yolun uzunluğu veya kısalığıdır ki aşkın ömrünü belirler. Sevdiğimiz insandan bizi sevmesini beklemek yahut yalnız bizi sevenleri sevmek, nihayet kuru bir alışveriş, hatta belki kaba bir değiş tokuştur. Burada önemli olan, aşkın içini ne ile doldurmak gerektiğinin belirlenmesi, böylece aşkı kabalıktan kurtarıp zarafete, sırça saraylardan bir numune olan gönle konulacak inceliğe büründürmektir. Bu da aşkı bir üst boyutta belki beşeriyet boyutunun fevkinde yaşamakla mümkündür.
Sayfa 135 - KAPI YAYINLARIKitabı okudu
Biz Nâilîyâ sözde füsûnkâr-ı hayâliz Elfâzda peydâ dil-i ma'nâda nihânız Ey Nâili! Biz söz söyleme konusunda hayal sihirbazıyız. Öyle ki, sözcükleri söyleme konusunda görünürlük içindeyiz de mananın derin varlığında gizliyiz (suretimizi görenler manamızı göremezler).
Sayfa 49 - KAPI YAYINLARIKitabı okudu
184 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.