Şiir ki görülmez; belki kalbe doğan müstesna ilhamlar gösterir bize. Şiir ki gözyaşıdır, haşarı yumurcaklar gibi tırmalar bazen yürek duvarlarımızı; ve bazen boynu bükük bir yetimin berraklığıyla süzülür gözlerimizden.
-Bir mevsim-i bahârına geldik ki âlemin
Bülbül hamûş, havz tehî, gülistân harâb
-"Dünyanın öyle bir baharına geldik ki, artık bülbüller suskun, havuzlar susuz, gülistan çiğnenmiş..."
*İzzet Molla
Tarihin ilginç tecellilerinden biridir ki, Kudüs tam tamına dört yüz yıl Osmanlı idaresinde kalmış ve 1917 yılının sonlarında İngilizlere terkedilmiştir. Hatta o vakit, İngiliz generali Allenby, hiçbir savaşa mahal bırakmadan şehrin kendisine teslim edilmesine çok şaşırmıştı. Neden mi? Sebebini "Yahudi Sözü Gazetesi"nin 18 Aralık 1917 tarihli nüshasında yayımlanıp "Correspondence Bureau Ajansı"nın telgrafla bütün dünya Yahudilerine yaydığı beyannamedeki şu pasajdan anlamak mümkündür. Orada deniliyor ki:
"Türkler bu mukaddes şehri top ateşi altında bırakmamak için savaşsız terk edecek kadar yüksek bir anlayış sergilemişlerdir."
-Âhû-yı Çîn gibi her dem be hûnîn-dil eden
Ey saçı müşg-i Tâtârum, nicesin hoşça mısın
-"Ey saçının mis kokusuyla, bağrımı, kıvranıp duran misk ceylanları gibi her an kan eyleyen güzel; nasılsın, hoşça mısın?"
*Cafer Çelebi
-Sanmanız kim terk-i cân etmek bana âsân degül
Hiç anınçün gam yiyem mi cândurur cânân degül
-"Can vermenin benim için zor bir şey olduğunu sanmayınız. Canan sağ olsun, bir can için gam çekeceğimi mi sandınız?"
*Cafer Çelebi
-Bu deyr-i fenâdan ki mükedder gittim
Dil-hâste vü dil-figâr u muğberr gittim
Bu âmed u şüd ihtiyârım yoktur
Mecbûr gelip cihâna muztarr gittim
-"Bu yok olası (yok olmaya mahkûm) dünyadan kederli, gönlü yaralı ve küskün gitmedeyim. Gelişim de gidişim de benim elimde değildi; mecburen gelmiştim, galiba zorla gideceğim."
*Avnî Bey
Ellerle o zevk etti ben âteşlere yandım
Çektim o kadar cevr ü cefâsın ki usandım
Derlerdi kabûl etmez idim, şimdi inandım:
Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül!
*Osman Nevres