Ama hiçbir şey bilmemekle hiçbir sey bilmediğini bilmek farklı şeylermiş. Hiçbir şey bilmediğini bilip cehaletinden kurtulmaya çalışmakla, o cehaletin içinde bataklıktaki su aygırı gibi keyifle debelenmek farklı şeylermiş.
Kara bir güneş doğacakmış üstümüze. Külden ve karanlıktan bir güneş. Kafasında canlandırabiliyormuş her şeyi: ... İki adam, saçlarında küller, önce kendi şehirlerinden, sonra bütün şehirlerden sürülmüşler.