Doğu Avrupa'da Yolculuk
Gabriel Garcia MarquezEn Eski Doğu Avrupa'da Yolculuk Gönderileri
En Eski Doğu Avrupa'da Yolculuk kitaplarını, en eski Doğu Avrupa'da Yolculuk sözleri ve alıntılarını, en eski Doğu Avrupa'da Yolculuk yazarlarını, en eski Doğu Avrupa'da Yolculuk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Doğu Almanya'da, hiçbir yere varmayan bir otoyolda seyahat ederken insan yolu şaşırdığı izlenimine kapılıyor. Yol kenarındaki çitler, yalnızlık duygusunu birazcık azaltan tek şey.
Burada ne işkence kampları vardı ne de kilometrelerce, kilometrelerce ve kilometrelerce uzanan elektrik akımı verilmiş o ünlü dikenli teller. Akşam güneşi, sanki savaşın ertesi günüymüş gibi hala postallar ve silahlar altında ezilmişe benzeyen ekilmemiş toprağın üzerine vurmuştu. İşte burasıydı Demir Perde.
Yeniden yaşanamayacak ve açıklanamayacak bir duyarlılıkla dolu anlar vardır. O insanlar, Avrupa'nın geri kalanında normal bir öğle yemeği oluşturacak ama çok daha ucuza mal olmuş şeylerle sabah kahvaltısı yapıyorlardı. Ama onlar, etli ve sahanda yumurtalı mükellef bir sabah öğününü hiçbir heyecan göstermeden tüketmekte olan, hayata küsmüş, perişan insanlardı.
Bir kaldırım sosyalist. Öteki kapitalist. Birincide evler, dükkânlar, lokantalar devlete ait. İkincide özel mülk. Bir kaldırımda yaşayan ve kendine bir çift ayakkabı almak için sokağın karşısına geçen kişi, kuramsal olarak her bir tarafta en az üç suç işliyor.
Mesele yalnızca görmek değil, aynı zaman da anlamaktı.
"Bize hiçbir şey ödemesinler ama bıraksınlar canımızın istediğini söyleyelim."
Bense misafir kabul etmek için saçını başını taramış bir Sovyetler Birliği görmek istemiyordum. Tıpkı kadınları olduğu gibi, ülkeleri de yataktan kalktıkları halleriyle görmek gerekir.
Kaderi için kaygılanan bir kadına göre, kaçık bir çorap ulusal bir felakettir.
Prag da simyagerler sokağı
Simyagerler, felsefe taşını ve sonsuz hayat iksirini bulmak için kafa patlatmışlar. Ağızları bir karış açık olarak bu mucizeyi bekleyen saf müşteriler de -herhalde vitrine koyduklarında sonsuz hayat iksirini satın almak için para biriktirmişlerdir- ağızları açık beklerken ölmüş gitmişler. Sonra simyagerler de ölmüşler ve onlarla birlikte, aslında bilimin şiirselliğinden başka bir şey olmayan o büyülü formüller de yok olup gitmiş.