Dört Kardeştiler
Gülten DayıoğluDört Kardeştiler Sözleri ve Alıntıları
Dört Kardeştiler sözleri ve alıntılarını, Dört Kardeştiler kitap alıntılarını, Dört Kardeştiler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...oturduğu yerde düşünekalmıştı. Anılardan sıyrılmalı, diyordu kendi kendine.
Ölüm, güzel, çirkin, genç, yaşlı tanımıyor.
"En sevinçli ânında bile, içinin derinliklerinde bir tedirginlik beliriyordu."
Sayfa 42 - Altın Kitapları
-Sırtındaki çocuk kim?
- Kardeşim.
-Neden okula getirdin?
-Benden ayrılmıyor da...
-Kardeşini annen sırtına alıp avutsaydı. Bu şekilde okuma yazma öğrenemezsin ki!...
Çocuklar atıldılar:
-Feten'in annesi yok ki!
- N'oldu?
-Öldü.
Sayfa 66 - Altın kitap
"... oturduğu yerde düşünekalmıştı; ' Anılardan sıyrılmalı' diyordu kendi kendine..."
Sayfa 12
"Yeni kunduralarını tozlatmamak için, sokaklarda taştan taşa sekerek yürüyorlardı."
Sayfa 36 - Altın Kitapları
"Sus, arsızlık etme, yoksa bizi kınarlar..."
Sayfa 56 - Altın Kitapları
'Anılardan sıyrılmalı' diyordu kendi kendine.
Koşmak, hiç bitmeyen bir yolda durmadan koşmak istiyordu...
Sayfa 39Kitabı okudu
...oturduğu yerde düşünekalmıştı. Anılardan sıyrılmalı, diyordu kendi kendine.
Sayfa 12Kitabı okudu
"...bu sorumluluğu, bilinçli olarak yüklenmişti ve bu yükten övünç duyuyordu.
Sayfa 100 - Altın Kitapları
-Sırtındaki çocuk kim?
- Kardeşim.
-Neden okula getirdin?
-Benden ayrılmıyor da...
-Kardeşini annen sırtına alıp avutsaydı. Bu şekilde okuma yazma öğrenemezsin ki!...
Çocuklar atıldılar:
-Feten'in annesi yok ki!
- N'oldu?
-Öldü...
"Bütün köy çocukları yedikleri bulgurun tarhananın, eriştenin yapılışına emek verir, katkıda bulunurlardı. Bu yüzden, sofrada her kaşık atışlarında içleri derin bir saygıyla dolardı. Sofradan kalkarken de, Tanrı'ya şükretmekten kendilerini alamazlardı."
Sayfa 62 - Altın Kitapları
Kaçmak geliyordu içinden. Koşmak, hiç bitmeyen bir yolda durmadan koşmak istiyordu.
"Ne düşünüyorsun? Kızlar gittikleri yerde, buradakinden daha iyi yaşayacaklar. Ne desen yabancıların yemekleri bol, giyimleri temiz olur. Günün birinde, bizim köyden Hacer'in kızını yabana evlatlık verdilerdi. Bildin mi? Şimdi Ankara'da ev dam sahibiymiş. Hanım olmuş diyorlar..."
Sayfa 93 - Altın Kitapları