Dünyanın En Ünlü Denkleminin Biyografisi E=mc2
David BodanisDünyanın En Ünlü Denkleminin Biyografisi E=mc2 Sözleri ve Alıntıları
Dünyanın En Ünlü Denkleminin Biyografisi E=mc2 sözleri ve alıntılarını, Dünyanın En Ünlü Denkleminin Biyografisi E=mc2 kitap alıntılarını, Dünyanın En Ünlü Denkleminin Biyografisi E=mc2 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Maja, kardeşine asla adam olmayacağını söyleyen lisedeki Yunanca öğretmeni hakkında konuşurken de şöyle diyecekti: "Aslına bakarsanız Einstein gerçekten de asla Yunan grameri profesörlüğünü elde edemedi."
Einstein ise dünyanın sanılandan farklı olduğunu anlamıştı. Sanki Tanrı bizi küçük bir portatif çocuk parkının içine, yeryüzüne bırakmış, hatta bizim bunun içinde gördüklerimizin var olan her şey olduğunu sanmamıza bile göz yummuştu. Ama buarada çevremizde hissedemediğimiz başka bir alan uzanmaktaydı, hep oradaydı ama biz göremiyorduk. Orada olanları yalnızca saf mantıkla kavrayabilirdik.
Einstein sonraları "Duvarları yerden tavana kadar farklı dillerde yazılmış kitaplarla dolu dev bir kütüphaneye girmiş küçük bir çocuk gibiyiz" diyecekti. "Bir çocuk o kitapların biri tarafından yazılmış olması gerektiğini bilir. Kimin tarafından ve nasıl yazıldıklarını bilmez. Dillerini anlamaz. Çocuk yalnızca kitapların dizilişinde gizemli bir düzen olduğundan şüphelenir ama bunun da ne olduğunu bilmez." Einstein karanlıkta elini uzatıp O İhtiyar'ın, içinde E=mc² yazılı olan kitabını alma fırsatını bulunca kaçırmadı.
Einstein niye çok daha başarılıydı? Diğer herkesten daha zeki olduğu için demek çok kolay. Ama Einstein'ın Bern'deki arkadaşları da oldukça zekiydi. Poincaré gibi birinin zekâsıysa IQ testlerinin ötesindeydi. Thorstein Veblen'in yazdığı kısa, ilginç bir makalenin daha derin bir nedeni irdelediğine inanıyorum. Diyelim ki, diyordu Veblen, bir çocuk Kitabi Mukaddes'te yazan her şeyin doğru olduğunu öğreniyor. Sonra laik bir liseye ya da üniversiteye gidiyor ve ona Kitabı Mukaddes'te yazanların yanlış olduğu öğretiliyor. "Annenin dizinin dibinde öğrendiklerinin hepsi yanlış. Ama sana bura da öğrettiklerimizin hepsi doğru." Bazı öğrenciler, "Tamam, bunu kabul edebilirim" diyecektir. Ama bazıları konuya şüpheyle yaklaşacaktır. Daha önce geleneksel bir dünya görüşüne inanmakla aldanmışlardır zaten. Tekrar aldanmak isteme yeceklerdir. Kendilerine sunulanları öğrenecek ama daima sorgulayacaklardır.
Evrenimizdeki maddeler yakılabilir, sıkıştırılabilir, kesilebilir ya da çekiçle ezilebilir ama asla yok olmaz. Farklı türlere bürünerek birleşir ve ayrılır. Ama toplam kütle miktarı hep aynıdır.
Bir şeyi bir yerde yok ederseniz, aslında yok olmaz. Başka bir yerde ortaya çıkar.
Örneğin inç, Ortaçağ İngiltere'sinde kullanılmaya başlanmıştır. Tanımı insan başparmak ucunun genişliğidir. Başparmaklar taşınabilirlik açısından kusursuz ölçüm araçlarıdır, çünkü en fakir insanlar bile onları yanlarında pazara götürebilir. Santimetre ise yüzyıllar sonra, Fransız Devrimi sırasında yaygınlık kazanmıştır. Tanımı, Ekvator'la Kuzey Kutbu arasındaki, Paris'ten geçen hattın uzunluğunun milyarda biridir.