Hafta sonu D&R alışverişim sırasında rastlamış, ve daha önce bu manga hakkında hiç bir yorum görmemiş olsam da konusu ilgimi çektiği için almıştım. Dün akşam elime aldığımda bu kadar seveceğimi tahmin etmemiştim. Sanırım beklentisiz başlanılan kitaplar hep daha çok tatmin ediyor insanı.
23 yaşındaki asosyal Saitou Yuichi terk edilmiş bir binaya girip intihar etmek ister. Tek dileği bir sonraki hayatında şuan ki halinin tam tersi olmaktır. Nitekim intihar edeceği binada yalnız değildir. Kendisine doğrultulmuş silahı görünce o da istemsiz olarak yerden aldığı silahı karşısındakine doğrultur. Ve silahlar ateşlenir. Saitou Yuichi kendine geldiğinde bir hastane odasındadır. Ve kendisine dedektif Mitsumune Sakutarou diye hitap edilmektedir. İntihar edeceği gece kendisine silah doğrultmuş olan dedektifin bedenine girdiğini fark eder ve şansın kendisinden yana olduğunu düşünür. Zira dedektif Mitsumune yakışıklı, kadınların sevdiği, zengin, üstlerinin de güvenini kazanmış üst düzey bir dedektiftir. Fakat kısa süre içerisinde, böylesine mükemmel bir hayata sahip dedektifin tek bir kusurunun olduğunu fark eder. Zira Her şeye sahip görünen bu kusursuz adam aslında bir seri katildir.
Serinin ilk cildi, gerek konu olarak gerekse çizimler olarak oldukça heyecan vericiydi. Dedektif ile ilgili sanki fantastik bir yan var gibi ama henüz tam olarak emin değilim. Artık ilerleyen bölümlerde o kısım açıklığa kavuşur sanırım. Dedektifin bedenine giren Saitou'nun karakteri bence oldukça eğlenceli. Saitou'nun bedenine giren dedektif Mitsumune'nin neler yapacağını görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Manga severlere tavsiye ederim.