Düşkıran Sarkacı
H. İhsan SönmezDüşkıran Sarkacı Sözleri ve Alıntıları
Düşkıran Sarkacı sözleri ve alıntılarını, Düşkıran Sarkacı kitap alıntılarını, Düşkıran Sarkacı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşamak anıların düştüğü her yerde her gün aynı aynada kendini görmekti.
Bukalemun
Duygusal zekası düşük,aşağılık duygusu belirgin kişilerde maddi güç; düşünce biçiminde önyargı, davranışlarında bencillik yaratıyordu. Bu kişilerin sosyal ilişkilerde bukalemun özelliği gösterme yetenekleri gelişkindi. Dindar görünerek ahlaksızlıklarını örtmek, adaletli olmadıkları halde hak hukuk etiketi kullanmak, kötü olduğu halde iyilik gösterisi yapmak, her koşulda ve sosyal iklimde renkten renge girmek en belirgin özellikleriydi.
Sayfa 106 - Ekinoks YayınlarıKitabı okudu
Gücünü bilmediğin taşı yerinden oynatmayacaksın.
Ekinoks YayınlarıKitabı okudu
•
Acı geçirmez bir ruhun kanatsız kuşu olmak ne yazık ki son değil bir başlangıçtı..
•
Akıllı olduğunu düşünen bireylerin insan psikolojisini hafife alarak bir üfürmeyi umut görmelerinin nedeni bilgisizliğin cesarete dönüşmesidir.
Sayfa 193 - Ekinoks YayınlarıKitabı okudu
Yanılgı
Çoğunluğun gerçek olarak bildiği veya gördüğü çok şey,
bilgi ve duyguyla üstü kazındığında ortaya çıkan bireysel
ve toplumsal düşünce yanılgısıdır. Bu yanılgının nedeni;
akılla hissetme yeteneğinden her geçen gün uzaklaşan
ya da ona çok yaklaşan bilinçsiz insanın, hayatı
çekilmez hale getirmesidir.
Sayfa 256 - Ekinoks YayınlarıKitabı okudu
Yaşamak anıların düştüğü her yerde her gün aynı aynada kendini görmekti.
Sayfa 246 - Ekinoks YayınlarıKitabı okudu
Yeryüzünün magmayla ilişkisi ne ise bir annenin içinde büyüyen
canla ilişkisi de o kadar sıcak, o kadar derin ve güçlüydü.
İsmail’in babalık duygusu, anne ile bebeğinin oluşturduğu
o saf iklimde yaşayamayacak kadar içgüdüsel bağı
zayıf bir duyguydu.
Sayfa 143 - Ekinoks YayınlarıKitabı okudu
Ne pahasına olursa olsun düşüncesiyle hayata tutunma
çabası, aşırı hırsla tetiklenince karakterde gedikler
açıyordu. Bu gediği açan sivri ve keskin uç, yeryüzü
ve evreni benliğinin ekseninde döndürme müptezelliğinden
başka bir şey değildi. “Şark kurnazlığı” ya da “Köylü
kurnazlığı“ biçiminde yaygın olarak dillendirilen, kısa zamanda
köşeyi dönme, beş koyup on beş alma, çevreyi etkileme
ve başka insanları da kendine benzetme şeklinde
gelişiyordu. Hedefe giden yolda bütün değerleri yok sayan
çıkarcı düşünme biçimi kişinin kirlenmeye başladığının
ilk belirtisiydi.
Sayfa 23 - Ekinoks YayınlarıKitabı okudu
Kitapla ilgili bir okur yorumu
**Çoğunluğun gerçek olarak bildiği veya gördüğü çok şey, bilgi ve duyguyla üstü kazındığında ortaya çıkan bireysel ve toplumsal düşünce yanılgısıdır**
H.İHSAN SÖNMEZ
***
Siz bilinçaltınızı bilince dönüştürene kadar, o sizin hayatınızı yönlendirecek ve siz ona kader diyeceksiniz***
JUNG
Okuduğum kitabı bu iki alıntı mükemmel özetliyor. Bana
Ekinoks YayınlarıKitabı okudu
Yüzlerce kişiyi önünde diz çöktüren adam bir çocuğun
düşündüğünü açık yüreklilikle söylemesi karşısında
sarsıldı. İtaati kutsal bir gelenek haline getirdiği için itaatsizlik
karşısında kanı beynine sıçradı. Kötülüğün kör
matkabı Burak’ın bilinçaltını delince, lav gibi fışkıran çocuksu
cesaret Hazret’in gururuna dokundu. Bir çocukla,
bir keramet sahibinin söz düellosunda araya giren Muslih,
şahin pençesi elleriyle Burak’ı kavrayarak odadan
dışarı fırlattı.
Sayfa 204 - Ekinoks YayınlarıKitabı okudu
Her çocuğun hayalini kurduğu güzel hayat, kapanan dosyalarla değil açılacak dosyalarla belki de yeniden başlayacaktı.
Sayfa 244 - Ekinoks YayınlarıKitabı okudu
Düşkıran Sarkacı
Acı geçirmez bir ruhun kanatsız kuşu olmak ne yazık ki son değil bir başlangıçtı.
Sayfa 213 - Ekinoks YayınlarıKitabı okudu
Her insanın hayat serüveni birbirinden ilginç, birbirinden
farklıydı. Kiminin kitaplardan öğrendiği,
kiminin cahilliğini örttüğü kadardı. Bazılarının yürüdüğü
yol kadar uzun, bazılarının da sonunu göremediği
uçurum kadar derindi. Kimi sanki bir başkasına eziyet
için dünyaya gelmiş gibi şeytani, kimi kim bilir ne iyilikler
yapmış bir melekti.
Ekinoks YayınlarıKitabı okudu
“Bu çocuğu sen bu hale getirdin!”, ”Seni kapının önüne koyarım!”, ”Benim şerefimle oynuyorsunuz!”, “Kimse beni ayağına çağıramaz!”hakaretleri zehir olup Nevin’in damarlarına aktı,
yediği tokatlar bir adamın zalimlik sembolü oldu. Cehennem
meçhul bir yerde değil İsmail’in avuçları içindeydi. Şiddetin bencil eli anne ve oğlunun hayat ipine düğüm attıkça attı. Gerginlikten uyuşan beyinleri bedenlerine hükmedemedi.
Sayfa 190 - Ekinoks YayınlarıKitabı okudu