Düşünceler
Blaise PascalDüşünceler Gönderileri
Düşünceler kitaplarını, Düşünceler sözleri ve alıntılarını, Düşünceler yazarlarını, Düşünceler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanın küçük şeylere hassasiyeti ve büyük şeylere karşı kayıtsızlığı: Tuhaf bir altüst oluşun resmidir..
Benim. Senin.
Yavrucuklar daha küçük yaşta “bu köpek benim, güneşteki şu yer benim.” Diyorlardı. İşte yeryüzündeki gaspın nasıl başladığının en canlı örneği.
Hayat denen komedi ne kadar güzel geçerse geçsin, son perde daima kanlı biter; baş üzerine bir avuç toprak atılır. İnsanın son nasibi işte budur.
İnsan o kadar mutsuzdur ki, sırf yaradılışı gereği ortada hiçbir sebep yokken bile can sıkıntısı içindedir; insan ruhu öyle boştur ki, bin türlü üzüntü içindeyken, bir ıskatayla bir bilardo topuna vurmak gibi en ufak bir şey bile onu avutmaya yeter.
Başımıza gelen bütün mutsuzlukların sebebini bulduktan sonra, problemi daha yakından inceleyerek zevk ve sefaya düşkünlüğümüzün asıl nedenini aramak istedim. Sonunda anladım ki onun esası da zayıf ve ölümlü halimizin tabiat vergisi zavallılığında ve hiçbir şeyin bizi avutamamasındadır.
Şaşar kalırım çok kez yeryüzünde kimsenin kendi güçsüzlüğü karşısında şaşmadığını görünce.
Mende sığar iki cahan
Ben değerimi gövdemle kapladığım yerde değil, düşüncelerimin düzeninde arayabilirim. Buyruğum altında ülkeler bulunsa bile bundan daha büyük olamazdım. Enginliği yüzünden kuşatıyor beni evren, yutuyor bir toz gibi, ben de düşüncelerimle kuşatıyorum onu.
Felsefe, gelişen uygarlığın en atak çocuğudur, gün olur anasının sütünü emerken memelerini tırnaklar, ellerini ısırır, bütün bu olumsuz davranışlara rağmen kendini yetiştirenin değerini bilir, ona saygı göstermekte geri kalmaz.
Peki hangi büyük din kendisini yaratan uygarlığa saygılı olmuştur? Ortaçağ, üç tektanrıcı dinin uygarlığa karşı kan dökmeyi "kutsal eylem" sayan çağ değil midir?
İnsan çevresine baktığında, kendi benliğinin dışında başka bir varlık alanının bulunduğunu gördüğünde düşünmeye başlamıştır; işte felsefenin başlangıcı bu "düşünme"dir.
(Tercüman önsözünden)
Kalbin kendine has nedenleri vardır..
Aklın hiç bilmediği.