Aşırı gençlikle aşırı ihtiyarlık, aşırı eğitim ya da çok azlığı zihnin işlemesine engeldir. Kısacası son sınıra varan şeyler, bizim için sanki yoktur, zira onlara göre yaratılmış değiliz.
Bilimlerin beyhudeliği.
Kış ailem üzerinde edindiğim bilgi, kederli anlarda duyduğum manevi cehaletimi asla doldurmayacaktır. Halbuki ahlâk bilgisi, dış âlem hakkında cahilliğimi her zaman için teselli edecektir.
Öyleyse kavrayış gücümüzün farkında olalım: biz bir şeyiz , fakat her şey değiliz. Varlığımız, hiçlikten Doğan ilk ilkelerin bilgisini bizden esirgiyor, varlığımızın bize verdiği oldukça noksan güç ise, sonsuzluğu bakışımızdan gizliyor.
İnsanın yüceliği.
İnsan ruhu hakkında edindiğimiz fikir o derece yüksektir ki, onun saygı ve iltifatına nail olmamak, onun nefretini çekmemek kadar bize ızdırap veren hiçbir şey yoktur.
İnsanın zihni nasıl bozuluyorsa, duygusu da bozulur. Zihnimiz ve duygularımız iletişimle geliştikleri gibi yine iletişimle bozulurlar.
O halde zihin ve duyguyu bozmadan geliştirebilmek için iyi seçim yapmasını bilmek gerekir; halbuki onlar daha önce geliştirilmediyse böyle bir seçim yapılamaz. İşte bir kısır döngü ki içinden çıkabilene ne mutlu!
Kendimizi düşünce ile yükseltmeliyiz, asla dolduramayacağımız zaman ve mekanda değil. İyi ve uygun bir şekilde düşünmeye çalışalım; ahlâk ilkesi işte budur.