Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Edebiyat Olayı

Terry Eagleton

Edebiyat Olayı Gönderileri

Edebiyat Olayı kitaplarını, Edebiyat Olayı sözleri ve alıntılarını, Edebiyat Olayı yazarlarını, Edebiyat Olayı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
254 syf.
5/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Vaadettigi ile verdiği uyuşmuyor. Görgüsüzlük edecek olursam şunları şunları söylerim ama söylemiyorum diye kendince yapmış olduğu şaka güzel bir satış taktiği olarak arka kapağa yerleştirilmiş tabii tuzağına düşerek okumuş bulundum ama görgüsüzlük değil yalancılık yapmış resmen.
Edebiyat Olayı
Edebiyat OlayıTerry Eagleton · Sel Yayıncılık · 201260 okunma
insanoğlu doğayı istediği herhangi bir barok kalıba dökebilseydi -muhtemelen ardından tehlikeli bir kibrin gelişeceği- güçlerinin ilahi şekilde tükenmez olduğu fantezisine kapılırdı. Modernleşmenin ileriki bir safhasında, insanlık ona haddini bildiren kodlar, yapılar, güçler ve eğilimler tarafından alaşağı edilecek ve artık insanoğlu değil, bu saydıklarımız başlıca anlam vericiler olarak hareket edecektir.
Reklam
"Edebi” ile “sıradan” dil arasında özünde genel bir farklılık bulun­madığını haklı olarak fark eden Stanley Fish, edebiyata özel olarak, pür dikkatle yaklaşılması yönündeki karara da işaret ederek, edebiyat dediğimiz şeyin aslında etrafına çerçeve çizdiğimiz bir dil olduğunu savunur.34 Dilin içkin olarak adlandırdığımız niteliklerini üretecek olan bu odaklanma hareketinin, Fish’e göre dilden bağımsız bir var­lığı yoktur.
Grant Overton pek de saklayamadığı coşkulu bir nefretle, “Flaubert’den bu yana edebi biçimin, kendini zorla bu şekilde nitelendiren nesrin, bir romanın en başarılı biçimi olmadığının yavaş yavaş farkına vardık,” demiştir. Ya­zarlar, ne demek istediklerini açıkça, öz be öz ortaya koymalılar, Fran­sız gösterişine bürünmeden tipik bir gerçek Amerikalı gibi.
Genel olarak şiirsel bir başyapıt olarak değerlendirilmese de, ken­dine gönderme yapma konusunda, 1979 yılı İngiliz Bankacılık Yasası şu cümleyi içerir: “Bu tüzüklerde bir tüzüğe yapılacak tüm gönderme­ler, bu tüzükler arasından bir tüzüğe yapılan göndermelerdir."
Bir söyleme ediminde neyin başarıldığı hiçbir yerde, psikanaliz alanında olduğu kadar hayati değildir. İnsan memnuniyetsizliğinin bilimi konusundaki söylem, ki buna psikanalitik kuram adını da ve­rebiliriz, bilinçaltının hem bir anlamsal alan hem de çarpışan güçler olarak görülebileceği gibi, hem anlam hem de güçtür. Psikanaliz söy­lediğimizle ne yaptığımız meselesine, söylemediğimizle ne yaptığı­mızı da ekler. Bir şeyi söylememenin pek çok yolu vardır, bu yollardan bazıları diğerlerinden aslında çok daha fazla şey söyler.
Reklam
Dünya içinde olduğumuz bir yerdir, bizim dışımızda bir yer değil.
İnsan bedenini özünde anlamlı olarak düşünmek, bedenin sadece bir nesne olmadığını ama maksatlı bir eylem biçimi olduğunu söyle­menin diğer bir yoludur. Eylemleri, bir tür belagattir.
O halde sanat ve insanlık, işlevlerinin kendilerinin dışında değil, kendilerini gerçekleştirme edimlerinde yatması açısından birbirine benzer. Bu, sanatın ahlâki değeri, sadece zaman zaman ortaya atabil­diği değerli duygularda değil, biçiminde gösterdiği başka bir yoldur.
Ölüm, insan bedeninden anlamın kanamasıdır, onu kaba bir parça olarak bırakır.
Reklam
İnsan okudukça metinsel boyutları vurgular, belirsizlikleri doldurur, çeşitli hayali nesneler için mekân ve zaman bağlantılar kurar, kendi geçmiş deneyimini metni anlamak için kullanır ve böylece bütün bir “estetik nesne” inşa eder, eserin kendisi tarafından yönlendirilen ama asla onunla aynı olmayan bir nesne.
Okumak, yabancılaşmaya huzurlu bir ara olur, günlük gerçeklikte her yerde red­dedilen, özne ve nesnenin neredeyse erotik eşleşmesine izin verir.
Mükemmel teşhis
Kavramlar, toplumsal deneyimlerimizin pürüzlü zemini üzerine kurulduğu için, köşelerinin keskin olmaması şaşırtıcı değildir. Böyle olmasalar daha az işimize yararlardı.
Nazi Almanyası’ndan kurtulup hayatta kalmayı başaran birinin tuttuğu kişisel günlük, ahlaki görüşü nedeniyle, kurmaca olmasa da, pragmatik (zira kamuoyunu bu geçmişten haberdar etmek için tutulduğu söylenebilir) ve berbat şekilde yazılmış olsa da tarihsel değeriyle birlikte edebiyat olarak sınıflandırılabilir.
İnsanlar bir eseri, kurmaca olduğu için, ahlâki olarak sığ olsa da sözel olarak özgün olduğu için veya önemli ahlâki düşünceler sunduğu ve kurmaca olmasa da ‘incelikli’ olarak yazıldığı için veyahut kurmaca olmasa ve ahlâki olarak önemsiz olsa da muhteşem bir şekilde yazıldığı ve hiçbir pratik amaca hizmet etmediği için edebi olarak niteleyebilir. Bazıları edebiyatı pragmatik ama sözel olarak da zengin bir metin olarak görebilir (örneğin, şeytani ruhları defetmek için ayin gibi söylenen bir büyü), diğerleriyse söylenen bu büyünün pratik işlevinin, retorik cazibelerinden daha önemli olduğunu düşünebilir.
328 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.