Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Edebiyat Yazıları

Theodor W. Adorno

En Beğenilen Edebiyat Yazıları Gönderileri

En Beğenilen Edebiyat Yazıları kitaplarını, en beğenilen Edebiyat Yazıları sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Edebiyat Yazıları yazarlarını, en beğenilen Edebiyat Yazıları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kültür Eleştirisi ve Toplum
''Yaşam kendini şeyleşmenin ideolojisine dönüştürmektedir - yani bir ölü maskesine. Bu yüzden eleştirinin görevi de kültürel görüngülerin karşılık düştüğü belli çıkar konumlarını saptayıp açığa vurmaktan çok, bu görüngülerin ne gibi genel toplumsal eğilimleri ifade ettiği ve hangi güçlü çıkarların gerçekleşmesini sağladığını deşifre etmek olmalı, kültür eleştirisi toplumsal fizyonomiye dönüşmelidir.''
''Deha bir maske haline geldiği için, dahinin kendini bir kılık içinde gizlemesi gerekiyordur. Sanatçının yapabileceği en iyi şey, dahilik oyununu oynamak ve çağının malzemesinde bulunmayan metafizik anlama, bir usta olarak kendisi sahipmiş gibi yapmaktır.''
Reklam
Bir yazın bicimi olarak Deneme
Denemenin biçimi, insanın yaratıcı olmadığı ve insani olan hiçbir şeyin de bir yaratık olmadığı şeklindeki eleştirel düşünceyle uyum içindedir. Her zaman önceden yaratılmış olan bir şeye yönelen denemenin kendisi ne bir yaratı olarak çıkar ortaya, ne de bütünlüğü yaratılışın bütünlüğüne yaklaşan, her şeyi kapsayıcı bir şeye heves eder. Denemenin bütünlüğü, gelişimini kendi içinden türetmiş (auskonstruiert) bir biçimin birliği olarak, bütünsel olmayan bir şeyin bütünlüğüdür, bir içerik olarak reddettiği "düşünce ile nesnesinin özdeşliği" tezini biçim olarak da reddeden bir bütünlük. Özdeşlik zorlamasından kurtulmuş olmak, resmi düşüncenin kaçırdığı bir şeyi kazandırır denemeye zaman zaman – izleri silinemeyecek bir an, söndürülemeyecek bir renk.
Sayfa 33 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Adorno candır
Üretim ile tüketim arasındaki bugüne taşınmış antagonizmin yanı sıra, bunların en son birlikteliği olan devlet kapitalizmini de aşar bu düzen ve Kari Kraus'un ifade etmiş bulunduğu bir fikre yakınlaşır: "Tanrı insanı tüketici ya da üretici olarak değil, insan olarak yaratmıştır." İşe yaramama utanılacak bir şey olmaktan çıkar o zaman. Uyum sağlama anlamını yitirir. Üretim çarpıtılmış değil, gerçek anlamda etkiler ihtiyacı: Tatmin olamamışın yararsız şeylerle avutulması yerine, tatmin olmuş bulunanın evrensel yararlılık ilkesine bağımlı kalmadan dünyayla ilişki kurabilmesini sağlar.
Ama faşistler de eleştirmenlerle aynı safdil inanca sahipti, kültürün başlı başına bir şey olduğunu sanıyorlardı; şu farkla ki onlar için kültür şatafattan ve onaylanmış tinsel devlerden ibaretti. Kendilerini kültürün hekimi gibi hissedip, kültüre batmış olan eleştiri dikenini çıkardılar. Böylece hem kültürü resmiyete indirgemiş oldular, hem de kültür ile eleştirinin iyisiyle ve kötüsüyle nasıl birbirine bağlandığını gözden kaçırdılar. Kültür, ancak içten içe eleştirilse doğrudur ve bunu unutan tin de kendi beslediği eleştirmenler aracılığıyla kendi kendisinden intikam alır.Eleştiri, kendi içinde çelişik olan kültürün vazgeçilmez bir öğesidir: Bütün yanlışlığı içinde, kendi doğruluğu kültürün yanlışlığına denktir.
Sayfa 113 - MetisKitabı okudu
Yine de, sanatın şen olduğu yolundaki yavan sözde bir doğruluk payı vardır. Eğer sanat, ne kadar dolayımlı olursa olsun, insanlar için bir haz kaynağı olmasaydı, karşı çıktığı ve direndiği çıplak varoluş içinde ayakta kalamazdı. Bu sanata dışsal bir şey değil, onun tanımsal bir parçasıdır. Kant’ın “amaçsız amaçsallık” şeklindeki formülasyonu -her ne kadar topluma değinmese de- bunu ima eder. Sanatın amaçsızlığı,var kalmanın zorlayıcılıklarından kaçabilmiş olmasında yatar. Özgür olamayışın ortasında özgürlük benzeri bir şeyi dile getirir sanat. Sırf varoluşuyla egemen kötü büyünün ötesine geçiyor olması, onu bir mutluluk vaadinin müttefiki yapar. Kendisinin de umutsuzluğu ifade etmekle bir bakıma dile getirdiği bir vaattir
Sayfa 104 - MetisKitabı okudu
Geri123
240 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.