Öne Çıkan Edebiyatı Öldüren Rejim kitaplarını, öne çıkan Edebiyatı Öldüren Rejim sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Edebiyatı Öldüren Rejim yazarlarını, öne çıkan Edebiyatı Öldüren Rejim yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Refik Halid'in yaşayan Türkçe konusundaki hassasiyetini andıran düşkünlüklerinden biri de, yaşayan İstanbul'un edebiyattaki temsilidir. İstanbul'daki yaşayışların edebiyat eserlerinde ifade edilmesine özel bir önem vermekle beraber, edebiyatın genel olarak "zamanının insanını ve ebedî insanı" yaşatması gerektiğini düşünür:
"Büyük sanatkâr, zamanının insanını ve ebedî insanı, kendi yaşadığı devrin en usta teknik vasıtalarını kullanarak gösterebilen adamdır; sanat eseri de onun bu kıymette, bu kıratta, bu ustalıkla yaşattığı eserdir. 'Yaşattığı'd diyorum, zira sanat geçici güzeli ebedî yapar, silinecek olan hayatı tespit eder, bu suretle de, neticede -bir estetik üstadının dediği gibi- ölümü durdurur!"
Biz , böyle yaltaklıklar karşılığı , münekkidin lütuf buyurup şişirdiği yelkenle hızlı yol alan epeyce muharrir gördük. Fakat umdukları yere vardıklarını görmedik.
Refik Halit Karay’la yolculuğum devam ediyor. Edebiyatı Öldüren Rejim kitabı da bugün bitti. Kitabı okumakla, otuz yıl önce fakültede aldığım çok bilgiyi tekrar etmiş oldum. Hatta orada öğrenmediklerimi de öğrendim. Refik Halit enteresan bir adam. Yürümeyi seviyor. Çok yazının kurgusunu yollarda kuruyor. Evde röportaj verirken bile ayakta. Bir sağa bir sola. Onunla ilgili bir yazı yazmak isterdim ama şimdilik gerek yok. Zaten çokça vardır her yerde. Fikirleri, dünya görüşü oralarda vardır. Hem okuduklarım şimdilerde öyle herkesin merakını celbetmeyebilir. Ama kafa adam. Mizah yapmasını biliyor. İnce, derinden. İronik. Kaba saba değil. Betimlemeleri iyiymiş. Ama henüz romanlarını okumadığım için bunlarla pek karşılaşmadım. Birkaç örneğini okudum o kadar. Refik Halit bir zamanlar muhalifmiş. Siyasi mizah yazıları yazmış. Bu sebeple sürülmüş. Sürgünlerinde çokça okumuş, yazmış. Özlemiş. Hasret çekmiş. Neyi mi fark ettim? Divan edebiyatını, halk edebiyatını, batı edebiyatını ayrımsız çok iyi biliyor. Çok okumuş. Okudukları kendi ifadesiyle bir kamyon doldururmuş. Şimdi elimde üç ciltlik Aydede var. Aydede kendi çıkardığı mizah dergisinin ismi. Dergi şu an bile Türk mizahının doruk noktası olarak görülüyormuş. Aydede’de başkaları da yazmış. Ama elimdeki kitap sadece Refik Halit Karay’ın yazılarını içeriyor. İyi bir kalemden iyi yazılar okumak bana iyi geliyor.
İyi eser, bir milleti ele alıp, onun dekorunu ve ruhunu çizerken yarattığı heyecanı başka milletlere de geçiren eserdir: Ayrılık içinde birlik, millî yaşayışta fark, insan hislerinde benzerlik.