Sevebilmeleri için, önce sevgiliyi (dünyayı, eşi) beklentilerine uygun olarak kurgulamaları gerekir. Son tahlilde, onların sevdikleri dünya ya da eş değil, fantezileridir, yani, bir hiçtir.
Hastalık, zindan, yoksulluk, sarhoş olmak; bütün bunları tek başıma yaşamak zorundayım. Günah işlemektir dünyayı döndüren. Saf kalmak isteyecek, ruhunu ilelebet bir plastik torbaya sokacak kadar vurdumduymaz olamaz, insanlıktan uzaklaşamazsın. Hem Tanrı hem de şeytan olmak zorundasın. Dertlere çare olmak hengame içinde doğru olmaktır, yoksa hengameden uzak durmak değil. Bu hayatı her yanıyla tatmak demektir. Bu şimdi ve her zaman haylazlık ve aptallık etmekten korkmamak demektir. Bu da kutsaldır.
Doğa, Büyük Ruh; onlar da mükemmel değildir. Dünya böyle bir mükemmelliğe dayanamaz. Ruhun bir iyi yanı bir de kötü yanı vardır. Bazı kereler kötü yan bana iyi yandan daha fazla bilgi verir, (Vizyon Arayan Topal Karaca, s. 76)
Baştan çıkıp kendimizden geçtiğimizde, unuttuğumuz ilk şey ciddiyetimizdir. Tekrarlayacak olursak, felaket insanoğlunun bir gün boğazına kadar ciddiyete batmasıyla gelebilir; hiçbir şey oyun oynamayı unutmaktan daha korkunç olamaz.