Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Efrasiyab'ın Hikayeleri

İhsan Oktay Anar

Sayfa Sayısına Göre Efrasiyab'ın Hikayeleri Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Efrasiyab'ın Hikayeleri sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Efrasiyab'ın Hikayeleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yengeç kabadayı...
Meyhanede yarenleriyle içtiği rakının ruhuna saldığı melankoli, gam ve coşku, gözlerindeki kılcal damarları patlattığı için genellikle baygın baygın bakar, sımsıkı kenetli dudaklarının arasından, içki sohbeti dışında pek bir laf çıkmazdı.
Sayfa 7 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bundan otuz yıl kadar önce...
Çok değil, bundan otuz yıl kadar önce, Anadolu'nun orta yerindeki bir kasabada, kestiği raconla nam salmış bir kabadayı vardı. İnce beyaz çizgili lacivert takım elbisesinin ceketini, her an çıkabilecek bir kavgayı dikkate alarak omuzlarına şöyle bir atar, yengeç gibi yampiri yampiri cadde sokak yürüyüp bela arardı.
Sayfa 7 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Keder ve kıvancını içine akıtır, bu tutumu da onu adamakıllı asabî kılardı.
Bu sessizliği ve ciddiyeti, fiyakalı efe görüntüsüne halel getirmemek içindi...
Sayfa 7
Racon kesmek uğruna çalımından böylece fazla taviz vermediği için, keder ve kıvancını içine akıtır, bu tutumu da onu adamakıllı asabî kılardı.
Sayfa 7
Reklam
Hele bir de çatacak birini buldun mu
... içki sofrasında kendisini pohpohlayan yarenlerinin sözleri, hakkında çıkarılıp ona bir şekilde aktarılan dedikodular meyhane çıkışında aklına geldikçe, kâh kibirden kâh öfkeden gözleri yanıp yanıp söner, işte buna rağmen fiyakasını bozmamak için tam bir sokak boyunca kendini tutardı. Ancak sonunda olan olur, kafasında kura kura bıçak kemiğe artık dayandığı için, bir köşedeki sokak lambasının altında, "Yieeeyt!" diye bir nara koparıverir, ardından da, belasını arayan var mı diye o baygın gözleriyle sağı solu süzerdi.
Sayfa 8 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Dayı... Kaba Dayı...
Muhitinde himayesine aldığı o kadar çok kişi vardı ki, bu da elbette racon gereğiydi. Himayesindekilere zaman zaman dayıca nasihatler verir, eğer kendilerine çeki düzen vermez ve bir baltaya sap olmazlarsa, hatırlı kişilerle konuşup onlara iş miş bulamayacağını söylerdi. Nasıl ağır, afili ve fiyakalı bir dayı olduğunu muhitindekilerden dinlemeyi pek sevdiğinden, etrafında kılbazlar ve yardakçılar da çoktu.
Sayfa 8 - İletişimKitabı okudu
Bir dönemin modası... Çizgili mavi pijama...
(çatacak biri) Böyle biri elbette çıkmadığından gecenin o vakti sendeleye sendeleye eve gelir, kapıda bekleyen karısı ve kuması, kollarına girerek kabadayıyı sedire oturturlardı. Adamın topuklarına bastığı yüksek ökçeli ve sivri burunlu pabuçlarını, beyaz ve temiz çamaşırlarını çıkarıp çizgili mavi pijamasını getirirler, dişlerinin arasından nefretle fısıldanan küfürlere aldırmadan, bir tas içinde ılık suyla ayaklarını yıkarlardı.
Sayfa 8 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Radyoda çalan oyun havası ne kadar neşeli olursa olsun suratındaki vakur ifadeyi bozmadan bir cıgara tellendirirdi.
Sayfa 8 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.