Merhum Cumhurbaşkanının bu konuşması, bana bir çalışmamı hatırlattı:
- Efendim dedim, ben Elazığ'lıyım. Bir zamanlar, Harput ağzını inceledim. Önce, yediyüz civarında kelime tespit ettim. Şimdi bu kelimelerin sayısı bini buldu. Sonra gördüm ki bu kelimeler Kerkük ve Azerbaycan topraklarında da aynen bizdeki gibi konuşulan, yaşayan kelimelerdir.
Elçibey: Biz çiğnenen bir milletiz, gelip de "Demokrasi hakkında ne düşünüyorsunuz" diyemezsiniz. Bu millet demokrasi hakkında ne düşünecek! İran'da altmış yılda dört sefer Azerî katliamı yapıldı.
Selam kelam, hal hatır faslından sonra koridorda yürümeye başladık. O arada kendisine MHP Sivas Milletvekili Mehmet Ceylan'ın da selamlarını söyledim. Gülümsedi:
"Bir gün Azerbaycan'ın azatlık tarihi yazıldığında, Mehmet Ceylan'dan bahsedilmezse, onun hizmetleri belirtilmezse o tarih yarım kalmış sayılır!" dedi. Doğrusu şaşırdım ve meraklandım. Benim sevgili hemşehrim, Azerbaycan'ın bağımsızlık savaşında acaba ne yapmıştı bir Cumhurbaşkanının gönlünde böylesine taht kurmuştu.