“İnsanın yüreği anasının, babasının yarım kalmış hayalleri, atalarının hüzünleri, kalp kırıklıkları, kayıpları tarafından işgal edilebilir miydi acaba?
İçedönük insanlar en çok kış mevsiminde huzur buluyordu. Nasıl ki ağaçların gövdelerinin şekli şemaili yapraklarını, çiçeklerini, meyvelerini dökünce ortaya çıkıyordu, insan da ruhunun en derin katmanlarıyla kışın sessizliğinde buluşuyordu.