Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ermiş Antonius ve Şeytan

Gustave Flaubert

Ermiş Antonius ve Şeytan Gönderileri

Ermiş Antonius ve Şeytan kitaplarını, Ermiş Antonius ve Şeytan sözleri ve alıntılarını, Ermiş Antonius ve Şeytan yazarlarını, Ermiş Antonius ve Şeytan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hürmüz
Seni yenmiştim Ahrıman! Başlıyorsun azmaya yeniden! Önce, başkaldırıp bana, yaratıkların en yaşlısı Kaymurs’u, Boğa-insanı öldürttün. Sonra ilk insan çiftini, Meşya ve Meşyane’yi ayarttın; ve yüreklere karanlıklar saldın, taburlarını sürdün göklere. Benim de vardı taburlarım, sürü sürü yıldızlar; seyrediyordum yukardan tahtımın altında sıra sıra
BABIL
Otuz başrahip var bunlar arasında. On beşi yukarıya bakar, on beşi aşağıya. Eşit aralıklarla, biri yukarılardan aşağılara doğru atar kendini, bir başkası bırakıp aşağıları çıkar yücelere. Yedi gezegenden ikisi iyi, ikisi kötü, üçü karışıktır; dünyada her şey, bu sönmez ateşlere bağlıdır. Onların hangi yıldızlar arasından nasıl geçtiklerine bakıp yarın neler olacağı kestirilebilir. En saygıdeğer topraklar üstündesin. Pitagoras’la Zerdüşt burada buluştular. On iki bin yıldır bu adamlar göklere dikmiştir gözlerini tanrıları daha iyi tanımak için. ANTONİUS Gezegenler birer tanrı değildir. HİLARİON Tanrıdır diyorlar; çünkü her şey geçiyor çevremizden; gökse duruyor değişmeden Ezel gibi! ANTONİUS Bir başı var elbet hepsinin. HİLARİON Sütunu göstererek: Şu işte o, Belus, ilk ışın, Güneş, Erkek! Gebe bıraktığı Öteki altında, bak!
Reklam
Dikkat big bang konuşuyor!
Ben, Kaos’un ilk bilinci, çıkıverdim boşluktan maddeyi katılaştırmak için, biçimleri düzene sokmak için; ayrıca da balık avlamayı, tohum ekmeyi, yazıyı ve tanrılar tarihini öğrettim insanlara.
Buddha
Kimse boy ölçüşemezdi benimle yazıları sökmekte, atomları saymakta, filleri gütmekte, bakmumu işlerinde, astronomide, şiirde, yumruk güreşinde, bütün yarışmalarda, bütün sanatlarda! Herkese uymak için evlendim; günlerimi kral sarayımda geçiriyordum, incili kaftanlar içinde, güzel koku yağmurları altında, otuz üç bin kadının sinek-kovarlarıyla yellenerek, çın çın öten çanlarla süslü taraçalarımın üstünden halklarıma bakardım. Ama dünyadaki yoksulları görmek zevklerden alıkoyuyordu beni. Kaçtım. Yollarda dilendim, mezarlardan toplama paçavralar içinde. Çok bilgin bir ermişe rastlayınca bir gün, kölesi oldum kendi isteğimle. Kapısını bekliyor, ayaklarını yıkıyordum. İçimden her duyu, her sevinç, her dert silindi gitti. Sonra, düşüncemi daha engin bir gözlemde yoğunlaştırarak nesnelerin özüne, biçimlerin sanrısına erdim. Brehmenlerin biliminden arındım hemen. Ağırbaşlı görünüşleri altında, türlü tutkular kemirir içini Brehmenlerin; pislikler sürünür, dikenler üstünde yatarlar, ölüm yoluyla mutluluğa ereceklerini sanarak!
Ve bu tanrılar önünde, taş sunaklar üstünde insanlar boğazlanır; fıçılar içinde çiğnenir, arabalar altında ezilir, ağaçlara çakılır kimileri. Tanrılardan biri kıpkızıl olmuş demirden ve boğa boynuzludur; çocuklarını yer. ANTONİUS Korkunç! HİLARİON Ama tanrılar hep işkence isteyegelmişler.
APOLLONİUS Bırak bu adamı, Damis! Bir hayvan gibi, gerçekliğine inanıyor her şeyin! Öyle korkuyor ki tanrılardan, anlayamaz oluyor hiçbirini! Kendi Tanrısını da kıskanç bir kral düzeyine indiriyor! Denize inen kayalığa doğru ilerler, yürür gider üstünden ve boşlukta durur: Bütün biçimlerin üstünde, yeryüzünden uzaklarda, gökten ötelerde, idealar dünyası var, Tanrı Sözü’yle dolu! Bir sıçrayışta geçeriz öbür boşluktan, ve kavrarsın, sonsuzluğun içinde Ezel’i, Salt Gerçeği, Varlık’ı! Haydi!
Reklam
Nedir özlediğin senin? Düşlerinde gördüğün? Aklına bir koyuver yalnız yeter…
Ennoia*! Ennoia! Ennoia! Anlat içinden geleni! *Ennoia: düşünce (yn.)
Ne hakla lanetleyebilirim onları, ben ki sendeliyorum kendi yolumda?
BİR KADIN Soluk soluğa: Ah! Gelebildim sonunda! Ne sıkıntılı şey bir putperest karısı olmak! BİR BAŞKASI Zindanlara gidişlerimiz, dindaşlarımızla görüşmelerimiz, her yaptığımız kuşkulandırıyor kocalarımızı! Haç çıkarırken bile saklanmak zorundayız: Büyü yapıyoruz sanırlar. BİR BAŞKASI Benimkiyle her gün kavga ediyorduk; bedenimden istediği aşırılıklara yanaşmıyordum; sonunda, öç almak için Hıristiyan diye ele verdi beni.
Reklam
Suretler ve sınıflar
Nazlı adım atışlarından ve havayı saran güzel kokulardan, bunların soylu Romalıların karıları olduğunu anlar Antonius. Erkekler de var, ama daha aşağı tabakadan, çünkü hem saf, hem kaba yüzlü hepsi.
Bir tablo kelimelerle
Bir ihtiyar hıçkırarak ağlar bir sıranın üstünde, bir delikanlı, başını eğmiş, dalgın duruyor ayakta.
Ve insan bilimin tadına varınca anladı gökte olup bitenleri.
Mezhebimi buldum!
MESSALİENLER Mermerler üstüne serilip yatmışlar, yarı uykuda, sersemlemiş gibidirler: Aldırma! Çiğne geç istersen bizi; kıpırdamayız yerimizden! İş bir günahtır, her çabadan kötülük gelir!
VALENTINUS Dünya çıldırmış bir Tanrı’nın eseridir.
1.025 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.