dünyanîn görünüşü tatlıdır, lezzetlidir, hâlbukî hâkikatde zehîrdîr, kıymetsîzdir, onun tuzağına düşen hiç kurtulamaz, bu zehir ile ölen leş olur, buna gönül vermek deliliktir, yaldizlanmış necâset, şeker kaplanmış zehr gibidir, Aklı olan böyle sahte, yalancı güzelliğe aldanmaz, bozuk, zararlı zevklere gönül bağlamaz, bu kısa hayatında, sâhibînin rızâsını kazanmağa çalışır, ahirette işe yarayacak şeyleri kazanır, kulluk vazifelerini yapar, Allahü teâlânın emrlerine sarılır, harâm yasak etdiği şeylerden sakınır, böyle yapmayıp zararlı şeyler peşinde koşanlara yazıklar olsun!!!!
kimseye bâki değildir, mülk-i dünya sîmü zer,
bi harab olmuş kalbi ta'mir etmektir hüner
buna fânî dünya derler, durmayıp daîm döner,
Âdemoğlu bir fenerdir, âkıbeti bir gün söner"
yeri ve gökleri yokdan var eden, insanları ve hayvanları ve bunların hareketlerini, işlerini yaratan Allahü teâlâya hamd olsun, Allahü teâlâ, bir şeyi yaratmak istediği zemân ona (Ol!) der, hemen var olur"
dünya lezzetlerini, fânî ni'metlerin zararlarından kurtarmak için ilâc, bunları islâmiyyete uygun kullanmaktır, ya'nî Allahü teâlânın emirlerine ve yasaklarına uymaktır"