John Blakeworthy ile hayatının sonlarına doğru tanıştım.Ben başlarındaydım daha on,on iki yaş civarında.O sıralar 1930’ların ilk yılları oluyor.Büyük Çöküş’ün Amerika’dan yayılmaya başlayıp taa bizim oralara,Afrika’nın göbeğine kadar ulaştığı günler.Çöküşün ilk işareti hayatlarını zekalarıyla kazanan ya da adresi olmayan insanların sayısının çoğalmasıydı.
Evimiz bir tepenin üzerinde,çiftliğin en yüksek tepesindeydi.Bölgedeki tek yol çiftliğin içinden geçerdi…