Evlerimiz Poyraza Bakar sözleri ve alıntılarını, Evlerimiz Poyraza Bakar kitap alıntılarını, Evlerimiz Poyraza Bakar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her gittiğinde bir renk alıp geliyordu. Bir martı kanadını, ufuk çizgisinin ötesinde kalan açık denizlerin koyu derinliğini, dinmeyen bir rüzgârı...
Batan bir güneşin hüzünlü yorgunluğunu da alıp geliyordu sonraki gidişlerinde.
Giderken de demir parmaklıklardan kalan sancıları, gece üşümelerini, bunu niye yaptımlarını, şunu neden yapmadımlarını, ne olacak bundan sonralarını, öfkelerini, pişmanlıklarını, kendinde sevmediği ne varsa, belki de içinin yarıdan fazlasını götürüp denize atıyordu.
Bir insanı gördüğümüz yer, onun, gideceğim deyip de geldiği yer değil midir? Durduğu yerde duran insan gitmeyi düşünüyorsa zaten orada değildir, onu göremezsiniz.
Ondan sonrası o güne kadar içinde yaşadığı, kendisinden bir parçaya dönüştürdüğü eve benzeyen ama birdenbire ondan uzaklaşıp soğuk bir dokunulmazlık kuşanan eşyaların doldurduğu bir boşluktu...
“Ak kağıt üzerine düşen kara satırlarda ,söylenenler ile söylenmeyenlerin sayfaların yüzünde açtığı boşluklarda gördük birbirimizi.Sayfaların uğultusu dindikçe birbirimizin sesini duyduk ya da sesimizi birbirimize duyurmak için o uğultuyu biz araladık.”
Dışarıdan bakınca her şeyi gördüğünü sanırsın. Bu adam bu kadar işte, dersin. Dışı neyse, içi de o. Hepsi bir. Halbuki gördüğün hiçbir şey değil. Bir şey görmüyorsun ki. Gösterileni görüyorsun sadece.