Evliya Çelebi Seyahatnâme'den Seçmeler
Evliya ÇelebiEvliya Çelebi Seyahatnâme'den Seçmeler Gönderileri
Evliya Çelebi Seyahatnâme'den Seçmeler kitaplarını, Evliya Çelebi Seyahatnâme'den Seçmeler sözleri ve alıntılarını, Evliya Çelebi Seyahatnâme'den Seçmeler yazarlarını, Evliya Çelebi Seyahatnâme'den Seçmeler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...’Şefaat ya Rasulallah’ diyeceğime ‘Seyahat ya Rasulallah’ demişim.
Evliya Çelebi dileğini isterken,
Efendimiz'e "Şefaat Ya Resulullah" diyeceği yerde "Seyahat Ya Resulallah" der.
Hz.Peygamber (Sa) ise tebessüm buyurarak; -"Seyahat ve ziyareti bu kuluna kolay eyle Ya Rabbî", diye dua ederler ve o rüyadan sonra Çelebi Hazretlerinin İstanbul'dan başlayıp Anadolu'nun ve dünyanın farklı yerlerine yapılan gezileri başlamıs
Eloğlu, mukaddes dinimize inanmadığı halde bütün kitapları haftada bir kere silip süpürüp temizleyerek koyar. Sırf bu işle ilgilenen yetmiş seksen kadar rahip vardır kütüphanede. Bir o kadar da talebe; kapları yırtılmış, sayfaları dağılmış cilt cilt kitapları tek tek gözden geçirip diker, yapıştırır ve özenle yerine koyarlar. Oysa ilk emri "oku" olan ve her fırsatta okumakla yazmayı emreden Yüce dinimize inanan bizler acaba böyle miyiz?
İki kişi konuşurken dinleme. Ekmek ve tuz hakkını gözet. Davetsiz bir yere gitme. Gidersen, güvendiğin yere, dürüst kimseye git. Sır sakla. Topluluklardan duyduğun sözleri aklında tut. Evden eve söz taşıma. Dedikodu etme, ahlaklı ol. Herkesle iyi geçin. İnatçı ve kötü sözlü olma. Yaşlılara saygı göster. Senden büyüklerin önünde gitme. Her zaman temiz ol. Haram ve yasak olan şeylere yaklaşma. Beş vakit namazını bırakma. İlim ve erdeminle meşhur ol..
– Sakın ola besmelesiz yemek yeme. Adam yoksul olur. Sırrın varsa en yakınına bile söyleme. İyi adını kötüye çıkarma. Kötüye yoldaş olma. Zararını çok çekersin. Sen daima ileri yürü! Gözüm benim, geri kalma. Ekili tarlaya basma. Dost payına göz dikme.Bir şey koymadığın yere el uzatma.
Oğul!
Büyük adamlarla, vezirlerle beraber olursun. Dünya için bir şey isteme ki kendinden nefret ettirme. Eline geçen malı boş yere harcama. Tutumlu ol ki kimseye muhtaç olma. Su uyur, düşman uyumaz. Uyanık ol. Allah yardımcın olsun. Bu öğüdümü kulağına küpe et, deyip enseme bir pehlivan tokadı vurmasın mı?
Ah! Başımıza ne geliyorsa, hep o cehalet yüzünden gelmiyor mu sanki? Eloğlu kadar bile kitaplara ilgimiz, sevgimiz yok! Acaba neden!
Sayfa 131Kitabı okudu
Eloğlu, mukaddes dinimize inanmadığı halde bütün kitapları haftada bir kere silip süpürüp temizleyerek koyar. Sırf bu işle ilgilenen yetmiş seksen kadar rahip vardır kütüphanede. Bir o kadar da talebe; kapları yırtılmış, sayfaları dağılmış cilt cilt kitapları tek tek gözden geçirip diker, yapıştırır ve özenle yerine koyarlar. Oysa ilk emri "oku" olan ve her fırsatta okumakla yazmayı emreden Yüce dinimize inanan bizler acaba böyle miyiz?
Sayfa 131Kitabı okudu
Fakat Allah aşkıyla kendinden geçmeli insan!
Sayfa 71Kitabı okudu
Peygamberin her biri, Allah'ın izniyle bir sanatkâr, pek azı zanaatkar idi. Meslekleri hepsine Cebrail öğretmişti. Tüm bu meslekler insanlara, Peygamberlerden geçmiştir. Her biri, sanatında mahir ve eşsiz bir zekaya sahip idi. Her biri mucizeler gösterip, sanatlarında sayısız icatlarda bulunmuşlardı.
Sayfa 47Kitabı okudu
"...Sadık aşığın, Evliya kulun şefaatini diler." Dedi Sa'd Hazretleri, Peygamber'in nur saçan yüzüne bakıp. Ardından bana dönerek "Mübarek ellerini öp." Diye ünledi. Benim yüzüm yerde tabi. Dokunsalar ağlayacaktım. Ne ettiğimi bilmeden Hazreti Peygamber'in nurdan ellerine dudaklarımı küstahça kondurdum. O an; boğazım tıkanmış,
Sayfa 21Kitabı okudu