Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Evreni Yöneten Dört Yasa

Peter Atkins

Evreni Yöneten Dört Yasa Sözleri ve Alıntıları

Evreni Yöneten Dört Yasa sözleri ve alıntılarını, Evreni Yöneten Dört Yasa kitap alıntılarını, Evreni Yöneten Dört Yasa en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Alman enstrüman yapımcısı Daniel Fahrenheit(1686-1736) cıvayı termometrede kullanan ilk kişi olmuştur.
Bu bölüme hepimizin buhar makinesi olduğunu belirte­rek başladık. (..) Her nerede düzensiz­likten bir yapı düşünülürse, o, başka bir yerde daha büyük bir düzensizliğin üretilmesiyle yönetilmek zorundadır ki ev­renin düzensizliğinde net bir artış olabilsin: düzensizlik, çizdiğimiz çok yönlü şekilde anlaşılır. Görmüş olduğumuz üzere, bu gerçek bir ısı motoru için açıkça doğrudur. Ne var ki, bu aslında evrensel olarak doğrudur. (..) Yakıt yiyecek olabilir. Entropide bir artışa denk gelen dağılım yiyeceğin metabolizması ve o metabolizmanın açığa çıkardığı enerji ve madde dağılımıdır. Bu dağılımdan fayda­lanan yapı piston ve viteslerin mekanik zinciri olmak yeri­ne, vücut içindeki biyokimyasal yollardır. Bu yolların orta­ya çıkmasına neden olan yapı tek tek amino asitlerden olu­şan proteinler olabilir. Bu nedenle, yedikçe büyürüz. Yapılar farklı tür de olabilir: sanat eserleri olabilirler. Yeme ve sindirimle açığa çıkan enerjinin birleşmesiyle var edilebilen başka bir yapı da rastlantısal elektriksel ve sinirsel aktivite­den oluşan, beyindeki düzenli elektrik etkinliğinin meydana gelmesi olabilir. Dolayısıyla, yedikçe yaratırız: sanat eserle­ri, edebiyat eserleri ve kavrayış yeteneği yaratırız.
Sayfa 76 - İKİNCİ BÖLÜM : ENTROPİDE ARTIŞ
Reklam
Evreni tanımlayan yüzlerce yasa içinde, bir avuç dolusu güçlü yasa gizlenmiş olarak bulunur. Bunlar enerji özelliklerini ve enerjinin bir türden diğerine dönüşü­münü özetleyen termodinamiğin yasalarıdır.
Dinamik,münferit cisimlerin davranışıyla ilgilenirken;termodinamik,çok sayıda cismin ortalama davranışıyla ilgilenir.
Klasik termodinamik,termodinamiğin 19.yüzyılda herkesin atomların gerçekliğini kabul etmesinden önce ortaya çıkmış bir bölümüdür ve hacimsel özellikler arasındaki ilişkilerle ilgilenir.Atomlara inanmasanız bile klasik termodinamikle uğraşabilirsiniz.
Dinamik,münferit cisimlerin davranışıyla ilgilenirken;termodinamik,çok sayıda cismin ortalama davranışıyla ilgilenir.
Reklam
Mutlak sıfırın altına hiç mi inilemez??
Yapılabilir, ancak termodinamik yöntemlerle değil. Radyo frekansı enerjisi vu­ruşlarını kullanan elektron veya nükleer spinlerin koleksi­yonu denen, kutuplaştırmaya uygun çeşitli deneysel teknik­ler vardır. Açıkçası, negatif sıcaklıklardan faydalanan gün­lük kullanımı olan bir alet vardır: lazer. Lazerin esas ilke­si çok sayıda uyarılmış halde atom veya molekül üretmek, ardından da onları, enerjilerini toplu halde çıkarmak için uyarmaktır. Yüksek enerjili ve düşük enerjili elektron durumları olarak andığımız şey, lazer maddesindeki atom veya molekülün düşük ve yüksek enerji durumlarının benzeri olarak görülebilir. Bununla bir­likte, lazer efektinin dayandığı tersine popülasyon da nega­tif bir mutlak sıcaklığa karşılık gelir. CD ve DVD oynatıcıla­rında olduğu gibi, evimizde kullandığımız lazer-donanımlı tüm aletler, sıfırın altındaki sıcaklıklarda çalışır.
Sıfırıncı yasa basıncın,sistemlerin bileşim ve ölçülerine bakılmaksızın bir araya getirdiklerinde ne zaman mekanik denge olacağını tahmin etmemizi mümkün kılan bir fiziksel olduğunu belirtir.
Termodinamiğin yalnızca buhar makineleri hakkında olduğunu düşünmeyin: termodinaınik neredeyse her şey hakkındadır. Kavramlar, on dokuzuncu yüzyıl boyunca buhar o günün sıcak konusuyken ortaya çıkmıştır. Ama termodinamiğin yasaları formüle edilip, sonuçları keşfedildikçe, konunun ısı motorlarının, ısı pompalarının, soğutucuların veriminden tutun da, kimyadan yola çıkıp yaşam süreçlerine varana kadar, oldukça geniş olay aralığına dokunabileceği antaşılır bir hal almıştır.
Ya­şamı oluşturan süreçlerin çoğu kendiliğinden olmayan reaksiyonlardır; bu nedenle öldüğümüzde çürürüz ve bu yaşamsal reaksiyonların hiçbiri devam etmez. (İlkece) basit bir örnek olarak, bir protein molekülünün yapımını verebiliriz, bir protein molekülü, çok sayıda tek tek amino asit molekülü­nün tamamen kontrollü bir dizilim içerisinde birbirine bağ­lanmasıyla oluşur. Protein yapımı kendiliğinden olan bir süreç değildir çünkü düzenin düzensizlikten yaratılması gerekir. Ancak, protein inşa eden reaksiyon güçlü biçimde kendiliğinden olan bir reaksiyona bağlanırsa, o durumda ikincisi ilkini yürütebilir, tıpkı bir motordaki yakıt yakımının elektrik jeneratörünü düzenli elektron akışı üretmesi için -yani elektrik akımı için- yönetmesi gibi.
46 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.