Hep böyle olmuştur. Siz uzakta ve bilinmezlikler içinde bir yaşam sürdüğünüzü düşünürsünüz, ama gerçekte küçük ce çevrelenmiş bir dünyanın içindesinizidir.
Her yer zevksizlikle ve zevksizlik düşkünleriyle dolu. Sinsice yayılan bir zevksizlik bu ve kendini her şeye bulaştıran bir hastalık. Ve gerçekten sonsuz bir tutulma örneği. Kimse bu büyük parodinin farkında değil. Büyük parodi, diyorum. Büyük grotesk bir tiyatro. Bir nem dalgası gibi her şeye bulaşıyor. En zengin evlerden geçerek en fakir evlerin perdelerine siniyor, yerdeki yapay ahşap görünümlü laminant parkelerde kendini gösteriyor, büfelerdeki on sekizinci yüzyıl özentisi, hangi geçmişe ait olduğu belli olmayan Çin malı porselenlerde yansıyor, kaldırımların yamuk yumuk taşlarında delikler açarak bütün bir ülkeyi sarıyor ve iyi olan, zevk sahibi olan her şey sahtesiyle yer değiştiriyor. Tuğla görünümlü, plastik kaplamalı duvarlara karşı oturulup kristal süsü verilmiş cam bardaklarda içkiler yudumlanıyor ve rezervasyonsuz gidilemeyen restoranlarda yemeğin tabağına küçük bir servet ödenerek zevk sahibi olunuyor.