Fatma Aliye: Uzak Ülke
Fatma BarbarosoğluFatma Aliye: Uzak Ülke Gönderileri
Fatma Aliye: Uzak Ülke kitaplarını, Fatma Aliye: Uzak Ülke sözleri ve alıntılarını, Fatma Aliye: Uzak Ülke yazarlarını, Fatma Aliye: Uzak Ülke yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşarken unutulmak çok elem veriyor olmalı.
Sayfa 192 - pkKitabı okudu
Yalnızlık demek, izah yükümlülüğünden azat olmak demekti.
Sayfa 220
Anmayınca, bahsi geçmeyince, var olan derdin yok olduğunu tecrübe etmişti bunca yıl.
Sayfa 216
Yalnızlığı, taştan bir elbise gibi sırtına geçirmeye hazır mısın Nimet?
Sayfa 211
Fatma Aliye şimdi uzak bir ülke ; devr-i evvelde kalmış uzak bir ülke.
Sayfa 210
Keşke, olmakta olanın sorumluluğundan kaçmaya çalışmaktan başka nedir?
Sayfa 196
Biliniz ki, insan ziynetsiz yaşayabilir fakat namussuz yaşayamaz.
Sayfa 120
Ölüm haberinden daha ağır olan, habersizliktir.
Sayfa 119
Sesten kurulmuş bu mesafe, bizim hanemizde her ne olursa olsun başkalarının hikayesi ayağa düşürülerek dedikodunun çarkına vurulmaz, anlamındadır.
Sayfa 112
Avamın dilinde kötülük bir haber gibi, ağızdan ağıza dolaşmamalı. Sıradan bir şeymiş, ortada hayret edilecek bir hal yokmuş gibi davranmak, yükselecek helecan dalgasının önüne inşa edilecek en güçlü barikat.
Sayfa 112
Aşk bizi terbiye ederdi. Ne oldu da, biz aşkı nefsimizi terbiye eden bir basamak olmaktan çıkartarak....
Sayfa 111
Kimselerle paylaşılmayan sıkıntılar daha kolay geçer. Sıkıntıyı söze hapsetmemek en iyisi. Uçup gitsin içindeki sıkıntılar.
Sayfa 106
Beklenen ölüm, hak vaki olunca yine de beklenmeyen, ansızın gelen oluyor.
Sayfa 90
"Cahilin akıl yürütmesine mesnet aramaya çalışmak beyhude."
"Cahil olmasaydı, yürüttüğü akıl böyle zaif olmazdı; o halde onun kabına kendi bilgimizi beyhude doldurmaya çalışmak niye!"
Sayfa 77
Kendisini bile şaşırtan Fransızca öğrenme aşkının sebebini bulmak için zihnini köşe bucak talan etmeye kalktığında, selamlığın o loş salonunda, iki adamın müstehzi bir ifade ile babasını yok etmeye çalışan cümleleri çıkıyor karşısına.
Sayfa 76