Fikriye Hanım sözleri ve alıntılarını, Fikriye Hanım kitap alıntılarını, Fikriye Hanım en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Araştırmacı S.E.Ülger,"Atatürk'le Latife Hanım'ın hiçbir zaman bir ruh ve fikir birliği içinde olmadıkları,Ata'nın ruh ve fikir birliğini Fikriye Hanım'la yaşadığını"söylerek çok daha farklı bir açılım geliştiriyor.
Mustafa Kemal'in ud ve piyano çalan Fikriye Hanım' dan özellikle dinlediği bir şarkı var."Söyle Tabip var mı derd-i aşka tıbbın çaresi"
Oldukça anlamlı bir şarkı değil mi?Sizce...
“İçsem de bir kadeh hayat iksirinden,
Zamansız ayrıldım, bilinsin Fikriye’den.
Bıkmadım ki doyayım o narin ellerinden,
Ümmid-i aşkım saracak seni, cefakâr teninden.”
Zeynep Fikriye Hanım
Onun adı nedense "ümitsiz aşık" olarak bilinir."Yitirilmiş bir yaşam öyküsü".
Elinizde tuttuğunuz yaşam öyküsü,onun asla elinde tutamadığı yaşamını konu alıyor.
Gazi Paşa burada verdiği cevapla Latife ile Fikriye arasında sürüp giden tartışmalara da sanki cevap vermiştir. Demiştir ki:
"Ben seninle evlenerek Fikriye hakkındaki kararımı da vermiş oldum?"
Ünlü Çökertme türküsümdeki "Kolcular geliyor da Halilim, Nerelere gidelim..." sözleri kolcuları tarif eder. .... Serpil Özkaynak-Macit Soydan'a göre Halil Efe'yi vuran da Reji Şirketiydi.
gül olmadan bülbül öter mi
tohumsuz tarladan çiçek biter mi
ne yapsam,ne etsem acım diner mi
söyle tabip var mı derdim çaresi
güllerim kurudu bülbüller ötmez
çorak olmuş tarlam çiçek bitmez
böyle yaşlandıkça acım hiç dinmez
söyle tabip var mı derdim çaresi
atarım kadehi içemem artık
yalnız bırakın beni birazcık artık
geçen yıllarım döner mi artık
söyle tabip var mı derdim çaresi
karanlık sokak kör kaldırımlar
kör saçını tarar dilsiz sayıklar
eşim dostum neden beni ayıplar
söyle tabip var mı derdim çaresi
"...Paşa'ya hiç kimsenin olmadığı kadar bağlı ve sadıktı.Ilerideki hüzün ve acı dolu günlerin gerçek sebebi bu sevgi,bu bağlılık ve bu sadakattir belki de."
Düyun-ı Umumiye komisyonu,1883'te tütün tekelini özel bir Alman -Fransız reji şirketine verdi.sirket komisyonu her yıl 75 milyon kuruş ödeyecekti. Reji şirketini dünyada kazanan ve yeri geldikçe devlete dâhi borçlar verebilen Rothschild ailesi kurmuş ve yönetiyordu. Syf: 33-34
Zübeyde hanım baş yaveri Salih Bozok u çağırdı.(bak evlatcigim!on gün var oturuyoruz bu kizcagizin evinde benim gözüm tutmadı bı işi..iyidir , hoştur bu kız..ülkem,kendisi de bilmez benim oğlumu sevdiğini,o sever Kemal Paşa yi!..yarın olacak Ankara'da büyük hanımefendi!.O zaman başlayacak efendim,kuyruk atmaya!sen beni çabuk götür evlatcigim Ankara'ya Soyliyeyim Mustafa'ya (Bu iş olmaz!)...... baş yaver gönülsüz (peki büyük hanımefendiciğim)der,ama bu olumsuz kanaati paşa'ya (Olumludur)diye aktaracaktir....syf:250-252
Manevi kızı Sabiha Gökçen aynen şöyle diyecektir:"Atatürk keşke onunla ( Fikriye ile )evlenseydi belki daha mutlu olurdu.Daha değişik bir hayatı olurdu herhalde. Çok büyük bir hürmetim var Fikriye Hanım'a karşı."demiştir.
Zübeyde Hanım, Fikriye'yi oğluna layık görmüyor.Ragip Bey'in diğer oğlu saraydan Hatice Sultan'la evliydi Zübeyde Hanım da oğlunun bir saraylı ile evlenmesini istiyor.Çabaları da oluyor ama başaramıyor.
Genç yaşta hayata gözlerini yumdu...
Aşkını yaşayamadı...
Hayatını yaşayamadı...
Bir mezar taşı dahi olmadı...
Sonuç,aşk sahiplenilmeliydi,mantık mutluluk getirmemiş.