Fıtrat Delilleri

Caner Taslaman

Fıtrat Delilleri Sözleri ve Alıntıları

Fıtrat Delilleri sözleri ve alıntılarını, Fıtrat Delilleri kitap alıntılarını, Fıtrat Delilleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"O halde Allah'ı birleyen olarak dine, Allah'ın o fitra- tına yönel ki insanları o fitratla oluşturmuştur. Allah'ın yaratışında değişiklik yoktur. İşte hep geçerli olan din budur fakat insanların çoğu bilmezler." Rum30 Ayetten anlıyoruz ki fitrat özellikleri, her insanda (sa- dece inananlarda değil) doğuştan itibaren olan özelliklerdir. Ayrıca fitrattaki yapının dinlerin hakikatlerini destekledi- ğine dikkat çekilmiş ve buna karşın çoğu insanın fıtrattaki delillerden habersiz olduğu da belirtilmiştir. Burada su- nulan deliller, ayette işaret edilen özellikleri içermektedir. Öncelikle buradaki argümanlardaki hareket noktaları olan doğal arzular, doğuştan ahlak özellikleri, akıl, irade, bilinç ve benlik bütün insanlarda doğuştan olarak var olan ortak özelliklerdir.
"Bütün insanlar mutluluğu arar. Bunun hiçbir istisnası yoktur... Bütün insanlar şikayet etmektedir; prensler, hizmetçiler, asiller, halk, yaşlı, genç, güçlü, zayıf, eğitimli, cahil, sağlıklı, hasta, her ülkede, her zamanda, her dönemde, her şartta... Boş yere etrafındaki her şeyle boşluğu kapamaya çalışır, o şeylerden hiçbiri ona yardımcı olamaz, çünkü bu sonsuz boşluk ancak sonsuz ve değişmez bir objeyle yani Allah ile kapatılabilir." Pascal
Reklam
Birçok önemli düşünür gibi, doğru açıklama olduğunu düşündüğüm, Allah’ın kendi sıfatlarından kaynaklanan “iyiliği”ne uygun şekilde ahlaki buyruklar emrettiği alternatifinde, “iyilik” olabilecek en üst seviyede ontolojik değere kavuşmaktadır.
Sayfa 120 - ISTANBUL YAYINEVIKitabı okudu
C. S. Lewis
“Eğer zihinler tamamen beyne bağımlıysa ve beyinler de biyokimyaya bağımlıysa ve biyokimya da atomların akışına bağımlıysa; bu zihinlerin düşüncelerinin, rüzgarların ağaçlarda çıkardığı sesten daha anlamlı olabilmesini anlamıyorum.”
Sayfa 152 - ISTANBUL YAYINEVIKitabı okudu
Richard Taylor “Allah fikrini bir kenara bıraktığınızda ahlaki mecburiyet fikri anlamsız olur. Kelimeler aynen kalır ama manası kalmaz” diyerek, teizmin dışındaki sistemlerin ahlakın bağlayıcılık özelliğine rasyonel temel sunamayacağını dile getirmiştir.
Sayfa 113 - ISTANBUL YAYINEVIKitabı okudu
Zevk alarak yüzdüğümüzü düşünelim. Beynin içindeki bir yapıyı gösterip, salgılanan bir hormonu da tespit ederek yüzülürken zevk alındığını belki tespit edebiliriz fakat bununla ilgili nöronlara veya hormonlara bakmak “birinci şahıs olarak benim yüzmeden aldığım zevkten” tamamen farklıdır. Zevk almanın bu nöronlar ve bu hormonlar ile gerçekleşmiş olması da bunu değiştirmez.
Sayfa 249 - ISTANBUL YAYINEVI http://www.canertaslaman.com/wp-content/uploads/2019/09/F%C4%B1tratdelilleri-SON.pdfKitabı okudu
Reklam
Dördüncü Arzu: Gaye
Etrafındaki varlığı gayesel olarak yorumlayan insan, bütün olarak evrene ve daha da önemlisi kendi varlığına yöneldiğinde, evrenin ve kendisinin gayesini de öğrenmeyi arzu eder. Fakat yaşamın ve evrenin gayesini-anlamını bulmaya yönelik bu arzu, ancak evrene aşkın olarak evreni ve insanı yaratan bir Allah varsa tatmin olabilir.
Eğer kalplerine gerçek anlamda bakmayı öğrenirlerse, insanların çoğunluğu, şiddetli bir şekilde istedikleri şeyin bu dünyada olmadiğın anlayacaklardır...Öyle bir hasrettir ki hiçbir evlilik,hiçbir seyahat, hiçbir eğitim, gerçek anlamda onu tatmin edemez. Bunu söylerken başarısız evlilikleri, tatilleri, eğitimleri kastetmiyorum. Olması mümkün en başarılılarını kastediyorum. Eğer kendimde, bu dünyadaki hiçbir deneyimin tatmin edemediği bir arzu tespit edersem, bunun en muhtemel açıklaması, başka bir dünya için yaratılmış olduğumdur. Eğer dünyevi hazların hiçbiri onu tatmin edemezse bu, dünyanın bir hile olduğunu göstermez. Muhtemelen dünyadaki hazlar onu tatmin için değil, bilakis onu açığa çıkarmak içindir. Böylece gerçek hayatın farkına varalım. Eğer böyleyse, bir yandan bu dünyevi nimetleri hiçbir zaman küçük görmemeli ve şükürsüzlük etmemeliyim, diğer yandan bunları bir kopyası, yankısı, serabı oldukları şeyle karıştırma yanılgısına düşmemeliyim. Kendimde gerçek vatan için arzuyu muhafaza etmeliyim, o vatan ki ölmeden ona kavuşamam...
17. yüzyıldaki bilimsel devrimin en önemli isimleri Descartes, Galileo, Kepler, Newton gibi isimlerle (bu isimlerin hepsi yasalarıyla beraber doğayı, Allah’ın bir gaye ile yarattığını kabul ediyorlardı) gerçekleşen bilimsel devrimden sonra bir daha fizikte gayesel (teleolojik) sebeplere yer verilmemiş, mekanik sebepler çerçevesinde evren anlaşılmaya çalışılmıştır.
Sayfa 211 - ISTANBUL YAYINEVI http://www.canertaslaman.com/wp-content/uploads/2019/09/F%C4%B1tratdelilleri-SON.pdfKitabı okudu
Laplace’a göre evrenin belli bir zaman dilimindeki tüm parçacıklarının konum ve hızlarını bilen farazi üstün bir zeka (literatürde Laplace’ın cini -Laplace’s demon- olarak tanımlanır), evrenin bütün geçmiş ve geleceğini de hesaplayabilir.
Sayfa 178 - ISTANBUL YAYINEVI http://www.canertaslaman.com/wp-content/uploads/2019/09/F%C4%B1tratdelilleri-SON.pdfKitabı okudu
257 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.