Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.27
Fontamara
Ignazio SiloneEn Yeni Fontamara Yorumları ve İncelemeleri
En Yeni Fontamara sözleri ve alıntılarını, en yeni Fontamara kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İtalyan edebiyatının önemli yazarlarından biri olan Silone 'nin kaleminden mutheşem bir eser. Üstelik bizim edebiyatımızın en önemli yazarlarından olan Sabahattin Ali tarafından dilimize kazandırılmış.
Kitap Mussolini rejimi döneminde yaşananları konu alıyor. Faşist hükümet köylülere korku salarken, diğer taraftan köylünün yanındaymış gibi görünmeye çalışıyor. Çalıp çırpanlar devlette yüksek mevkilere geliyor. Kendi ceplerini doldurmak için köylülere çeşitli oyunlar oynuyor.
Şehirde yaşayanların, memurların, esnafın köylülerle ve çiftçilerle nasıl dalga geçtiklerini, elektriklerini ve sularını kestiklerini, özgürlüklerini kısıtladıklarını okuyoruz.
Bazı kitaplar daha uzun olsun, bitmesin istersiniz ya işte bu da benim için öyle bir kitap oldu. Tadı damağımda kaldı.
Kesinlikle okunmasını tavsiye ettiğim kitaplardan biri.
192 syf.
8/10 puan verdi
İtalya doğumlu Ignazio Silone'nin (1900 - 1978), (asıl adı Secondo Tranquilli'dır) ilk romanı olan Fontamara, ilk defa 1933 yılında, kaçmak zorunda kaldığı İsviçre'de Almanca çevirisi yapılarak yayımlanmıştır.
Romanda, yaşlı bir adam, karısı ve oğulunun ağzından, yoksul Güney İtalya köylülerinin faşist idare altında yaşadıkları zulüm, kara mizah yoluyla anlatılmaktadır. Aziz Nesin hikayelerini çağrıştıran zekice espriler var. Zevkle okudum.
Diğer taraftan; İkinci Dünya Savaşı öncesinde Faşizm ve dolayısıyla Nazizm aleyhinde kullanılacak hazır bir eleştiri belgesi olması da kitabı oldukça meşhur etmiş olsa gerek.
Troçki; "Bu kitabın dolaşımına yardım etmek her devrimcinin görevidir," demiş.
FONTAMARA, IGNAZIO SILONE, 191 sayfa kor yay 2019.
İtalyan edebiyatının önemli yazarları arasında yer alan SILONE, Türk okurlar tarafından pek tanınmaz. Yaşamı köy insanlarıyla birlikte Musolini döneminde geçmiş, yaşadıklarını gördüklerini birazda espri katarak anlatmıştır. 1949 yılında Sabahattin Ali tarafından çevirisi yapılan eserde kuşaklar boyu Fontamara köyünde yaşayan insanların küçük tarlalarını, sularını elde ettikleri ürünleri şehirlilere nasıl kaptırdıkları mizahi olarak anlatılır. Köylü düşüncesinin özünde, şehirli düşünür karar verir uygular. Kendilerinin hakları nelerdir, bilmezler. Kendilerini hangi Hükümet yönetmektedir, Hangi yasalar geçerlidir? Habersizdirler, yol gösterenleri yoktur.
Erkeklerin kasabada ırgatlık ettiği bir gün bir çok kamyon köye girer. Yaşlılar, Kadınlar, kızlar, çocuklar kamyondan inen silahlı kara üniformalı adamlar tarafından köy meydanda toplanırlar. Arama bahanesiyle kızlar tecavüze uğrar, bu olay sonrasında yönetime bir başkaldırı başlar.
Çok beğenerek okuduğum bu kitapta yazarımızın doğup büyüdüğü, emekçilerin ekmeklerini nasıl zorla kazandığını, nasıl yaşama tutunmaya çalıştıklarını onlarla birlikte yaşayarak gördüğü 1930ların İtalyasına giderek, çok küçük ve fakir bir köy olan Fontamara halkının idrak bile edemedikleri “faşizmle” tanışmalarını okuyoruz. Ne için ödediklerini bile bilmedikleri vergiler, her zaman daha fazlası için türlü oyunlar çeviren toprak sahipleri, köylülerin onlar olmadan trene bile binme haklarının olmadığına inandıkları “imtiyaz sahibi efendiler”, emeğinin karşılığını alamamak, sefalet ve adım adım isyan.
Kolaylıkla okuyabileceğiniz, konusu ve dili itibarıyla da oldukça akıcı bir kitap şiddetle tavsiye ediyorum.
#kitapyorum
#Fontamara
#Silone
Sindire sindire okudugum bi kitap oldu.Konusu, vermek istediği ileti, düşündürücü sonu ile çok beğendiğim kitaplar arasında yerini aldı.
Kitabın başında Can Yucel'in faşizm üzerine yazdığı ve kitabın önemini anlatan bir önsözü var. Konusuna gelince hiçbir coğrafi haritada bulunmayan Fontamara Köyü ve burada yaşayan köylülerin hayatla, faşizmle, haksızlıklarla verdiği savaş anlatılmış.
Köylüler sahip oldukları her şey için vergi vermekle yükümlüdür fakat ödemeyi reddederler. Zira ödeyecek tek bir liretleri de yoktur. Bunun sonucu hükümet elektriği keser ve olaylar burdan başlayıp kartopu gibi büyür.
Kitapta bariz bir şekilde köylü-sehirli, fakir-zengin çatışması sözkonusu. Toprağın sahibi ve efendisi defalarca karşı karşıya getirilmiş adalet hep güçlüden yana olmuştur. Hürriyet kavramını ilk kez duyan köylüler sudan cıkmış balığa dönmüştür.
20.yy Mussolini Italyasini gözler önüne seren kitap Sabahattin Ali çevirisiyle bizlere ulaşmıştır.
Keyifliokumalar dilerim.
İtalyan yazar Ignazio Silone’nin kendi çocukluğunun geçtiği köyün yaşantısını anlattığı kısa romanı Fontamara, Sabahattin Ali tarafından dilimize kazandırılmış ve Türkiye’de ilk defa 1943 yılında basılmış. 1930’lar İtalya’sında küçük ve yoksul bir köyde geçen eser, zengin toprak sahipleri tarafından emeği sömürülen köyülülerin verdikleri yaşam mücadelesi anlatılıyor. Suyu ve elektriği kesilen, ekip biçtiği toprak için kira ödemek zorunda bırakılan köylülerin, toprak sahipleri ve bu egemen sınıfı koruyan adaletsiz düzen ve yasalar karşısında verdikleri mücadele çok gerçekçi bir şekilde aktarılıyor. Mussolini’nin iktidara gelişi ve faşizmin devlet politikalarından küçücük bir köydeki günlük hayata sızışını çok güzel, trajikomik ve nahif bir şekilde kurgulaştırmış Silone; faşist bir yönetime maruz kalan köylülerin dünyalarının çaresizlik ve umutsuzlukla yıkımını tüm gerçekliği ve sarsıcılığıyla yansıtmış. Kitabı çok büyük bir beğeniyle okudum. Coğrafyalar ve tarihler ne kadar farklı da olsa insanlığın sorunları ve acıları aslında nasıl da aynı! Toplumcu gerçekçi eserlerden hoşlananlara mutlaka ama mutlaka tavsiye ederim.
İtalya'da küçük bir kasaba Fontamara. Ne yönetim işlerinden haberdardırlar ne politikalardan ama bir gün karşılarına kapitalizm çıkar.
Kapitalizmin en sade anlatımı ile yaşantılardaki etkisi ile romanlaştırılarak anlatımı söz konusu ve bu yaşam canavarını bu kitapla anlayamayacak zihin kalmasın istiyor yazar.
Kapitalist yönetimin etkilerinin trajikomik örneği.
Hicbir beklentim olmadan basladigim bir kitapti, beni nasil bu kadar etkiledi ben bile anlamadim:) italya'nin Fontomara köyünün daha once varligini bilmedikleri "devlet"le tanışma sürecini anlatan, muazzam bir kitap! Sabahattin Ali'de okuyunca çok sevmiş olacak ki turkcemize kazandirmis bu eseri...Ben gercekten cok begendim, umarim sizler de seversiniz;) keyifli okumalar.
Mussolini'nin faşist yönetimi altında ezilen yoksul İtalyan köylülerinin dramını kitaplarına taşıyan Ignazio Silone'nin Fontamara kitabına Fakir Baykurt'un öz yaşam öyküsünde rastladım ilk.Ekmek ve Şarap'ı okumayı düşünüyordum aslında.
Çevirisini Sabahattin Ali'nin yaptığı Fontamara romanı, yayımlandığı yıl (1943) büyük bir ilgiyle karşılanmış
İtalyan yazar, gençlik yıllarında şahit olduğu olayları,tüm gerçek yönleriyle, Fontamara'da faşist bir yönetime maruz kalmış insanların çaresizliğini,umutsuzluğunu,başkaldırış hikayesini anlatıyor.
Çok ilginç,insanlar komunist,asi,anarşist olmakla suçlanıyorlar.Felaket korkarlar ama, neden niye korkarlar bilinmez. Ne kadar boyun eğerlerse o kadar zarar görürler.
Zamanında kıymeti bilinmemiş bir kitap,kesin tavsiye