Fransa'da İç Savaş sözleri ve alıntılarını, Fransa'da İç Savaş kitap alıntılarını, Fransa'da İç Savaş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
(…) devlete olan boş inanç, kendisini, felsefe alanından, burjuvazinin ve hatta pek çok işçinin genel bilincine taşıdı. Devlet, felsefi anlayışa göre, “düşüncenin gerçekleşmesi” ya da Tanrı’nın yeryüzündeki krallığının felsefe dilindeki çevirisi, üzerinde ebedi gereceğin ve adaletin gerçekleştiği alandır. Ve sonra bundan, devletin ve devletle bağlantılı her şeyin körü körüne yüceltilmesi sonucu çıkar; tüm toplum için ortak olan işlerin ve çıkarların bugüne kadarkinden farklı bir şekilde, yani devlet ve onun yüksek düzeyli makamları olmadan gözetilemeyeceği düşüncesine çocukluktan itibaren alışılmış olması, devletin bu şekilde yüceltilmiş olmasını kolaylaştırır. Ve insanlar, sadece, kendilerini kalıtsal monarşi inancından kurtarıp demokratik cumhuriyete bağlılık yemini ettiklerinde bile, muazzam derecede cesur bir atmış olduklarına inanır. Oysa gerçekte, devlet, bir sınıfın başkası tarafından ezilmesini sağlayan bir mekanizmadan başka bir şey değildir, ve bu söylenen, demokratik cumhuriyet için, monarşi için olduğundan daha az geçerli değildir; ve devlet, en iyi durumda, sınıfsal egemenlik mücadelesinde zafer kazanan proletaryaya miras kalan bir beladır, ve proletarya, yeni ve özgür toplum koşullarında yetişmiş olan bir kuşağın bütün bir devlet hurdasından kurtulabilecek duruma gelmesine kadar, onun en kötü taraflarını mümkün olan en kısa zamanda budamak zorunda kalacaktır
Sayfa 26 - Yordam Kitap, Çev. Erkin Özalp, Birinci basım, 2016; Friedrich Engels’in kitabın 1891 Almanca basımına yazdığı giriş bölümünden, sayfa 26-27Kitabı okudu
Komün’ün gerçek sırrı şuydu:O,özünde,bir işçi sınıfı hükümeti,üretenlerin mülk edinen sınıfa karşı mücadelesinin sonucu,emeğin iktisadi kurtuluşunun gerçekleşmesini sağlayabilecek olan en sonunda keşfedilmiş siyasal biçimdi.
Komünal anayasa,tersine,toplumsal gövdeye,bugüne kadar toplumdan beslenen ve onun serbestçe hareket etmesini engelleyen devlet asalak unsurunun tükettiği tüm güçleri geri vermiş olacaktı.
Komün, bir kez iktidara gelmiş olan işçi sınıfının eski devlet mekanizmasıyla yoluna devam edemeyeceğini daha en başta görmek zorunda kaldı; (…) Bugüne kadarki devletin ayırt edici özelliği neydi? Toplum, ortak çıkarlarının gereklerini yerine getirmek için, başlangıçta basit işbölümü yoluyla, kendi organlarını yaratmıştı. Ama tepelerini devlet iktidarının oluşturduğu bu organlar, zamanla, kendi özel çıkarları doğrultusunda, toplumun hizmetçileri olmaktan çıkıp onun efendilerine dönüşmüştü.
Sayfa 25 - Yordam Kitap, Çev. Erkin Özalp, Birinci basım, 2016; Friedrich Engels’in kitabın 1891 Almanca basımına yazdığı giriş bölümünden.Kitabı okudu
Proleteryanın ayaklanması tehdidi karşısında,birleşik mülk sahibi sınıf artık devlet iktidarını pervasızca ve arsızca emeğe karşı,sermayenin ulusal savaş aracı olarak kullanıyordu.
Modern sanayinin ilerlemesinin sermaye ile emek arasındaki sınıf karşıtlığını geliştirmesi,yaygınlaştırması ve derinleştirmesi ölçüsünde,devlet iktidarı da işçi sınıfının ezilmesine yönelik bir kamu gücü,sınıf egemenliğinin bir mekanizması olma niteliğini giderek daha fazla kazandı.
(…) Komün, diye haykırıyorlar, mülkiyeti, yani tüm uygarlığın temelini ortadan kaldırmak istiyor! Evet beyler, Komün, çoğunluğun emeğini azınlığın zenginliğine dönüştüren o sınıf mülkiyetini ortadan kaldırmak istiyordu. Mülksüzleştirenlerin mülksüzleştirilmesini amaçlıyordu. Şu anda her şeyden önce emeği köleleştirmenin ve sömürmenin araçları olan üretim araçlarını, toprağı ve sermayeyi özgür ve birleşmiş emeğin aletlerinden ibaret kılarak, bireysel mülkiyeti bir gerçeklik haline getirmek istiyordu.
Sayfa 88 - Yordam Kitap, Çev. Erkin Özalp, Birinci basım, 2016;Kitabı okudu
18 Mart 1871 sabahı Paris gök gürültüsü gibi yükselen şu haykırışla uyandı:”Yaşasın Komün!” Komün denen ve burjuva aklını bu denli zorlayan sfenks nedir?