Maie ormanı, 11 Temmuz 42
Çevremde çam ağaçları. Geçen geceki fırtınada ıslanmış ve çürümüş bir yaprak denizi ortasında, mavi kazağımın üstünde bağdaş kurmuş oturuyorum.
Toplum yaşasın diye bireyin telef olduğu toplumsal bir çağda olduğumuza inandırmak istiyorlar bizi; oysa biz, tiranlar yaşasın diye telef olan toplum görmek istemiyoruz.
Kısaca, önemli olan yalnız ilk şok. Her şeye, işgal topraklarında yapılan her şeye alışır insanlar: Katliamlara, işkencelere, çamura gömülen oklar gibi düzenlenmiş yağmalara!.. Kalplerin çamuruna.
Berbat bir hava, karanlık, uzaklaşan bir gemi... en uzakta da ufukta bir aydınlık... belirsiz bir umut... Buradan ayrılan ve bir daha görüşmeyeceğiniz bir askerin anısı olarak kabul edin bunu.
Mutlu ya da mutsuz önemli olaylar, bir insanın ruhunu değiştirmez, ama bütün ölü yaprakları silip süpüren rüzgar gibi bir ağacın biçimini açıkça ortaya koyar; artık büyüyeceği yöne eğerler zihinlerini.