Fuji Dağı'nı Nasıl Taşırsınız?
William PoundstoneFuji Dağı'nı Nasıl Taşırsınız? Sözleri ve Alıntıları
Fuji Dağı'nı Nasıl Taşırsınız? sözleri ve alıntılarını, Fuji Dağı'nı Nasıl Taşırsınız? kitap alıntılarını, Fuji Dağı'nı Nasıl Taşırsınız? en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
‘Çalışmalar gösteriyor ki standart iş görüşmesi, görüşmecinin de adayın da karşılıklı ve eşit derecede tongaya düştükleri bir gösteriden başka bir şey değildir.’
Sayfa 17
‘İş görüşmeleri giderek daha saldırgan, kapsamlı, aldatıcı ve acımasız bir hal alıyor.’
Sayfa 7
‘Hepimiz hayatta bir takım testlerden geçeriz. Başkalarının başarısız olduğu bir sınavda biz başarılı olabiliriz, belki de olamayız.’
Sayfa 10
Eğer çözecek bulmaca olmasaydı, soracak soru da olmazdı ve eğer sorulacak sorular olmasaydı, dünya ne hale gelirdi bir düşünün!
‘Eğer aramızda bunu unutma hatasına düşecek birileri varsa hatırlatalım; sürünün bir adım önünde olmanın sırrı ‘Çok Yemek’ değil ‘Aç Kalmaktır’. Bazı kısıtlamalar olmadan yaratıcılık olmaz.’Karides ve Sosis Bildirisi-İnsan Kaynakları Müdürü Mike Murray,Microsoft 1993
Bir bulmacayı görür görmez çözemiyor olmanız, aklınızın -ve bulmacanın- tam da olması gerektiği gibi çalıştığını gösterir.
Sfenks, sorduğu şu bilmeceye doğru yanıt vermeyen herkesi yemektedir: ‘Sabah dört, öğlen iki, akşam üç ayak üzerinde yürüyen şey nedir?
Oidipus, ‘insan’diyerek sorunun doğru yanıtını bulmuştur.Bir bebek elleri ve ayakları üzerinde emekler; bir yetişkin iki ayağı üzerinde yürür ve yaşlı bir insan da destek aldığı bastonuyla birlikte üç ayak üstünde yürür.
Microsoft’un mülakatlarda insan kaynakları uzmanları yerine, kendi ekibinde çalışacak adayları seçmesi için ‘sıradan’ çalışanlarını görevlendirmesi geleneği, ekonomi basını tarafından çoğu zaman övgüyle karşılanmıştır. Denk görüşmelerin çalışanlara moral verdiği ve teknik alanlarda somut avantajlar sağladığı ise hala tartışmalıdır.
Eskiden işveren ve çalışan arasında doğrudan doğruya bir kur yapma töreni olan iş görüşmesi, bugün, işe başvuran adayın cendereye alınıp zihinsel süreçlerinin dürtüldüğü,kurcalandığı ve acımasızca değerlendirildiği, daha çok tek yönlü bir incelemeye dönüştü.
Akıl hastanelerimizin zavallı sakinleri, oraya bulmaca çözmedikleri için, yani mantık yürütme yeteneklerini kaybetmiş oldukları için gönderilmişlerdir.