Maddenin insana başkaldırması (ki ben böyle bir şey olduğuna inanıyorum), şimdi tek bir koşula indirgenmiştir. Bize savaş açan ve dahası bizi mağlup eden, büyük çaplı şeylerden ziyade küçük çaplı şeylerdir. Son mamutun kemikleri uzun zaman önce çürüdü, muazzam bir yıkıntı; artık şiddetli kasırgalar donanmalarımızı yalayıp yutmuyor, dağların kalbindeki alevler kentlerimize cehennem de kusmuyor. Fakat başta, mikroplarla ve takma yakalık düğmeleriyle olmak üzere, küçük şeylerle amansız ve sonsuz bir mücadeleye girişmiş durumdayız.
Truth must of necessity be stranger than fiction, said Basil placidly. For fiction is the creation of the human mind, and therefore is congenial to it.
"Salt gerçekler! Gerçekten de hala gerçeklere inandığını-batıl inançlara battığını, belirsiz ve tarih öncesi sunaklara bağlı olduğunu- kabul mü ediyorsun? Kişinin bıraktığı ilk izlenimine güvenmiyor musun?
"Şey, ilk izlenimler," dedim, "salt gerçeklerden daha az nesnel olabilir."
"Boş Laf" dedi." Dünya, ilk izlenimlerin etrafında dönmüyor da neyin etrafında dönüyor? Daha işe yarar olan nedir? Dostum dünyanın felsefesi gerçeklere dayalı olabilir fakat esas iş ruhsal izlenim ve atmosferle yürüyor.. Bir katibi neden işe alırsın veya almazsın? Kafatasını mı ölçersin? Fiziksel yapısını anlamak için bir referans kitaba mı bakarsın? Hiç gerçeklerle ilgilenir misin?....."
"Sevgili dostlarım," dedi, "şu iki şeyi daima hatırlayın. İlki, aklı başında biri hakkında akıl yürütürken, aklı başında şeyler en olası şeylerdir. ... İkincisi, aslına uygun her yalın gerçek, daima fantastik görünür."