Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Gece Sirki
Erin MorgensternEn Yeni Gece Sirki Yorumları ve İncelemeleri
En Yeni Gece Sirki sözleri ve alıntılarını, en yeni Gece Sirki kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
DNF 6/10
Normalde kitapları yarım bırakmayı sevmem hepsine okunacak değerli şeyler vardır diye yaklaşır sevmesem de bitiririm ama bu kitap olmuyor. Yapamadım ve mutsuzum. Olaylar asla birbirleri ile bağlantılı değil ve hiçbir olay yoktu. Karakterlerin geçmişleri sen itibaren okusak da ilgi çekici bir şey bulamadım kitabın kurgusunda. Lineer gitmiyor olması her bölüm farklı ve sürekli değişen kişilerden bahsetmesi çok ama çok sıkıcıydı. Okuduğum hali ile 6/10 alabilir ama yok, benim için zaman kaybıydı çünkü başka kitapları okuma hevesimi söndürdü.
Bu kitap nutkumun tutulmasına neden oldu. Hakkında bir kaç kelimeyi nasıl yazayım diye karalar bağladım resmen.
Sadece geceleri çalışan bir sirk ve aşk, rekabet, inatçılık, dostluk, gizemler, büyüler, tarot falları hakkında desem eksik kalır. Kitabın ilk sayfasını açtığınızda her türlü gerçekliği kapıda bırakıp büyülü bir dünyaya dalın gitsin. Söz veriyorum hikaye bittiğinde artık nefes alabileceksiniz. Nefesinizi korkudan değil betimlemelerdeki ustalıktan dolayı kapıldığınız huşudan tuttuğunuzu da söylemeliyim.
Lütfen bir yerlerde ise, ben de Gece Sirkini görmek istiyorum. Belki bir gün bir yerde aniden karşıma çıkıverir.
Gece Sirki 7/10
Selam! Sanki ben de gece sirkine tıkılı kalmışım da çıkamamışım gibi 1 hafta süren reading slump sebebi kitabı yorumlamaya geldim.
•Kitabın konusu gece çökünce açılıp şafak vakti kapanan ve ansızın ortaya çıkan sihirli bir sirki ele alıyor. Bilindik sirklere göre tek bir çadır altında değil, bir sürü çadırda birçok farklı gösterinin olması. İllüzyonistlerden falcılara kadar her şey.
Öncelikle çok iyi bir distopya olduğunu söyleyebilirim -okuduğunuz sırada- ancak ilk 300 sayfası vasat ve vasattı. Kitap flashback şeklinde ilerliyor, bu sırada yeni karakterler ve yeni olaylar oluyor. Deli gibi tarihlere dikkat etmediğiniz sürece hiçbir anlama varamıyorsunuz. İlk 300 sayfayı sabırla ve yılmadan okursanız diğer 200 sayfayı daha az sıkıcı şekilde okursunuz. Favori karakterim başından beri Bailey, onu takiben de Poppet geliyor. Marco’nun Isobel’e yaptığını da unutamayacağım doğrusu. Celia’nın konuşmaları da yine başından beri çok olgundu ama ısınamadığım bir karakter oldu. En etkilendiğim sahne sayfa 235.
•Uzun zaman önce kaybettiğini sandığın acılar, tazeliğini halâ koruyan yaralara karıştı.
•”İçinde olduğun zaman bir durumu olduğu gibi görebilmek çok zor,” dedi Tsukiko. “Fazla tanıdık, fazla rahattır.”
Gece Sirki
Merhaba bugün paylaşmak istediğim kitap, yurtdışında çok popüler olan fakat ülkemizde pek reva görmemiş bir eser. Öncelikle ben kitabı çok beğendim; yazarın dili, kitabın konusu ve sonu beni oldukça memnun etti. Kitap, ana konuya 290. Sayfadan sonra giriyor. Bu beni normalde rahatsız eder fakat bu kitabın enteresan bir büyüsü var, kitabı okurken rüyadaymışım gibi hissettim. Toparlamam gerekirse ben çok beğendim 2. kez Okumak istediğim kitaplar arasına girdi
Kitabın puanı ve arka kapak yazısı beni çok heyecanlandırmıştı ve beklentim yüksekti. Ama hiçbir şekilde beklentimi karşılamadı. Yine de çok akıcıydı ve eğlenmemiş olmama rağmen okurken sıkılmadım da.
"Gizemli ustaların buyruğunda, hayal gücünün ve sevginin sınırlarını zorlayan, büyüleyici bir sihir ve aşk romanı." yazıyor arka kapakta.
Olay 2 büyücünün (en yakın tanım bu; kitap birçok konu olduğu gibi bu 2 öğrencisini karşılaşmaya hazırlayan şahıslar hakkında da tam bilgi vermiyor)seçtikleri 2 kişiyi yarıştırması üzerine kurulu. Yarışmanın zaman kısıtlaması ve fazla kuralı yok; tek kural rakibinin devam etmemesini sağlamak. Modern zamanda geçen Romeo Juliet hikayesi gibi. Normal de sihirbazlar el çabukluğunu sihir gibi göstermeye uğraşırken; 2 kahramanımız sihir'i el çabukluğu gibi göstermeye uğraşıyorlar. Konusu ilginç olmasına rağmen ,başlangıçtaki ağır temposu ve filmlerde dahil en sinir olduğum flasback (bir kısım 3 yıl önceyi anlatırken, sonraki kısım 5 yıl sonrayı anlatıyor) özelliğinden etkilenmeyecekseniz tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim.
Yabancı okurlar tarafından çok fazla sevildiği için büyük beklentiyle başlamıştım kitaba. Çünkü konusu, evreni, alıntıları ve daha bir ton özelliği ilgimi fazlasıyla çekiyordu. Ama maalesef o beklentimi karşılayamadı ve yarım bıraktım :(
Yazım dilinin akıcı olmasının yanı sıra aslında sıkıcı da değildi. Sadece okuduğum o 300 sayfada hiçbir olay olmadı… Sadece evrene adım atıyor ve karakterlere alışıyor gibiydik.
Bir sirk var ve bu sirk, gece olduğunda ortaya çıkıyor, şafak çöktüğünde ise yok oluyor. Bu sirkteki o iki sihirbazın düellosunu da okuyacağız büyük ihtimalle ama oraya kadar gelemeden bıraktım ben…
Yaratılan evren çok güzel bir hava veriyordu. Daha güzel olaylarla yazılsa favorim bile olabilirdi ama maalesef sevemedim
İlk 150 sayfa kitabın bölük pörçük olduğunu düşünüp olay ilerledikçe daha da içine çekiliyorsunuz. Konunun muğlak yanları olsa da sonunda bitiş şekli de okuyucuyu memnun ediyor.
Toksik erkek ezik kız romanlarından sıkılan herkes için bir sürü karakterli güzel bir kitaptı.
Benim gibi bir fantastik delisini 290 sayfa boyunca süründürdügü için yazarı tebrik ederek başlamak istiyorum. Bu kadar uçuk bir zihin, konuyu ilk sayfada köpürtebilecek alt yapıya sahipken neden sayfalarca kıvrandı hiç anlamış değilim. Hikaye 290. Sayfada başlıyor diyebilirim ve kitabın tamamı 511 sayfa. Yani okuyucunun "kesinlikle konuya girmeyecek" diye kitabı bir kenara bırakması için özel çaba sarf edilmiş. Eğer okumak için mükemmel bir zamanlama içinde olmasaydım çoktan kitaplığımın en kuytu bölümünü boylamisti ama kesinlikle şanslı bir zamanda okudum :))
290. Sayfadan sonra hızla açıldı ve tek oturuşta bitirebilecek kadar harika bir ivmeye ulaştı. Celia ve Marco 'nun aşk hikayesi mi yoksa sihrin kendisi mi kitabı bu kadar çekici kıldı bilmiyorum ama son 200 sayfayı en azından merakla ve severek okudum. Anlatımdaki eksikliği, duygu geçişlerindeki yetersizliği ve anlamsız bir şekilde 3 yıl eskiye 5 yıl ileriye dönük anlatımları da olmasa kesinlikle önerirdim ama sonra dönüp bu kitabı bana önerenin... demeyin diye ne haliniz varsa görün diyerek gidiyorum :))
"Sirk, habersiz gelmişti." Bu cümle ile başladı kitabımız ve bu cümle ile sona erdi...
İhtişamlı bir aşk hikâyesinin çok daha ötesinde olan bir kitaptı. Kitap bitti bitmesine ama kitaptaki o iki aşığın hikâyesi hiç bitmeyecek.
Fantastik türüyle romantizmi mükemmel bir şekilde harmanlayan bir yazar var karşımızda ve kendisinin ilk kitabı olduğunu duyunca şoka girdim.
Marco ve Celia... Aslında hikâyelerinin sonu kitabın en başlarından beri bariz değil miydi? Ya da ortalarda bariz bir hâl almamış mıydı?
İçimde bir burukluk hissediyorum çünkü bu ikiliye çok bağlanmıştım.
Okuduğum her sayfada gerçek hayatı unuttum ve kendimi sirkin sihirli dünyasına bıraktım... Gerçeklikten sıyrılmak olağanüstü bir deneyimdi.
Bir çok fantastik ve aşk karışımı kitap okudum ama böylesini ne gördüm, ne okudum..
Zamanlar arasındaki geçişler arada kafamı çok karıştırsa bile bir sorun olmadı bu. Her karakterin, her zaman çizelgesinin bir önemi vardı.
Yurtdışında çok sevilse de ülkemizde hiç değer görmeyen bir kitap. Fantastik sevmiyorsanız bile bu kitap size sevdirecek...
Marco ve Celia'ya olan aşkımı anlatmaya kelimeler yetmeyeceği için burada susuyorum. Yepyeni bir yorumda görüşmek üzere, kitapla kalın.
Kitap için bir şarkı önerisi; I Found-Amber Run.