Yaşa be yaşa!
Gömme kafanı korkularının toprağına, asma hayallerini seni korkutanların duvarına.
Kendini yaşamadan ölmek, kendi ölümünü yaşamaktan daha zor.
Niye susar insan gerçekten? Bir şehir ıssızlıktan susar mesela, bir şiir yarım kalmışlıktan. Su kaynağı kesildiğinde susar, ağaç kökü kuruduğunda. Toprağı ölüm susturur, gökyüzünü karanlık. İhtiyar yorgunluktan susar, çocuk korkudan. Dostları kırgınlık, düşmanı intikam susturur.Çaresizlik yenilendiğinde, aşk eskitildiğinde susar. Ben bugün hepsi için susuyorum sana. Ben şimdi hepsinin sessizliğini duyuyorum içimde. Sanki doldurdular içime tüm dünyayı, girişe girilmez, çıkışa çıkılmaz yazdılar. Kapıları kilitleyip ışıkları kapattılar. Ben çırpınıp duyuramadıklarımı, kendimde koruyamadıklarımı susuyorum orada artık. Yeni bir ses bulana kadar içim susacak böyle. Bütün suçluluklarım için özür, bütün suçladıklarım için küfür susacağım.
Senin benimle ilgili düşünmene, konuşmana, hissetmene karışamam. Ama kendimle ilgili “benim bir gizli bildiğim var” hep. Onu sen bilemezsin. Ben senin bilemediğin hislerimden, göremediğin renklerimden, duyamadığın seslerimden biliyorum kendimi. Sen de kendini... Benim hakkımda ne düşündüğüne karışamam. Sadece bunları bildiğimi de bil istedim!
Geçecek mi? çok güzel bir kitap . Hayatım boyunca bir kitabın altını bu kadar çizdiğimi görmedim . Hangisini yazsam diğeri eksik kalacak o yüzden yazamıyorum . Herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.