Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Geçmişten Günümüze Kabe'nin İşgali

Mehmet Ali Büyükkara

Geçmişten Günümüze Kabe'nin İşgali Gönderileri

Geçmişten Günümüze Kabe'nin İşgali kitaplarını, Geçmişten Günümüze Kabe'nin İşgali sözleri ve alıntılarını, Geçmişten Günümüze Kabe'nin İşgali yazarlarını, Geçmişten Günümüze Kabe'nin İşgali yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hem alimler, hem de güvenlik birimleri Cuheyman’ı ve cemaatini Hârici olmakla suçlamaktaydılar. Haricilik İslamiyet’in ilk yüzyılında ortaya çıkan aşırı bir mezhepti. Kendi fikirlerini benimsemeyen, kendilerine katılmayan müslümanları kafir sayıyorlardı. Hz. Ali’yi görüş ve uygulamalarından dolayı kafir saymışlar ve öldürmüşlerdi. Emeviler ve Abbasiler zamanında da Hariciler devlete hep isyan halinde oldular. Onlarla yapılan savaşlarda çok sayıda müslüman hayatını kaybetti.
Sayfa 113Kitabı okudu
Cuheyman bir kısım ulemayı da bir mezhebe bağlı oldukları için eleştiriyordu. Ona göre, kişi gerçek bir din alimi ise, Hanefi ya da Şafii olamaz. Gerçek fakih, fıkıh kitapları yazan kişi değil, Kuranı ve hadisleri bilen kişidir.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Risalelerin farklı yerlerinde Cuheyman bu karakterdeki alimlere, “diploma ve makam uleması”, “yağdanlıklar” “saray ve maaş uleması” gibi lakaplar takmaktadır. Ona göre, eğer Şeytan İblis'in bir devleti olmuş olsaydı, alimler, hocalar, vaizler bulur, onlara diploma, makam ve maaş verir; onlar da konuştuklarında, İblis’in saltanatına dokunmayacak konuları gündeme getirirlerdi
Sayfa 110Kitabı okudu
Cuheyman, Ibn Bâz tipi alimlere risalelerinin değişik yerlerinde sert eleştiriler yöneltir. Ülkenin müftüleri ve kadıları, sıradan insanlar için şeriatı tatbik ederlerken, kral, prensler ve zengin çevrelerin yaşantı ve uygulamalarındaki dine ve hukuka aykırı suçları örtbas etmektedirler. Çünkü makamlarını ve yüksek maaşlarını kaybedecek olmaları onları korkutmaktadır
Sayfa 109Kitabı okudu
Ayrıca İhvan, ülkeye yeni girmeye başlayan otomobil, radyo, telgraf, telefon gibi ulaşım ve iletişim araçlarının kullanımını da din adına eleştiriyor, bu ‘gavur icadı’ eşyaların kullanılmasında öncülük yaptığı için İbn Suud’a kin besliyordu. İbn Suud, kendilerini asker olarak kullanmış, ama fethettikleri yerlerin hiç birinde mahalli yönetimlerin idaresini kendilerine vermemişti.
İşgalin lideri Cuheyman'ın bizzat kaleminden çıkan eserler (Resail=Risâleler) ise uzun yıllar saklı kalmıştı. Suudi otoriteler Cuheyman'ın eserlerini neredeyse tüm Arap ülkelerinde yasaklatmayı başardılar.
Reklam
İlk hedefleri Ma’le kabristanı oldu. Tıpkı bir asır önce Melik Suud’un adamlarının yaptığı gibi tüm kubbeli kabirleri ve mezar taşlarını yıktılar. Hz.Peygamber’in ve kızı Fatıma’nın doğdukları evler ile Hz. Peygamberin namazgâhı tahrip edildi. Hz. Muhammed ile ilk inananların gizlice toplantı yaptıkları anıtsal bir mekan olan Erkâm’ın Evi’nin kapısına kilit vuruldu.
İhvan’ın gözünde Mekke şehri, Kabe’siyle, Zemzemiyle, mübarekliğiyle değil; şirk, bidat, zina, eşcinsellik ve içki günahlarıyla, birlikte anılan bir şehirdi ve İhvan bu şehri yeniden “temizlemek” için buralara kadar gelmişti.
Her ikisi de İngilizlerin yakın dostu ve müttefiki olan Ibn Suud ile Şerif Hüseyin’in birbirlerine düşmeleri 1918 yılına kadar geriye gitmektedir. Aslında İngiltere, Osmanlı’dan kopardığı Arap topraklarının üzerinde Ibn Suud ve Şerif Hüseyin’in her ikisinin de egemenliklerini tanımıştı. Ancak bu iki siyasinin ihtirasları sınır tanımıyordu.
Mekke ve Medine’nin içinde olduğu Hicaz bölgesi eskiden olduğu gibi Osmanlıya bağlı olarak Hz. Peygamber’in soyundan gelen şerifler tarafından idare edilmekteydi. Şeriflerin son temsilcisi olan Hüseyin, Osmanlı’yla savaş halinde olan İngiltere’nin bölge üzerindeki politikalarına alet olmuş ve yine İngilizlerin desteğiyle Hicaz’da Osmanlıya karşı tarihe Arap İsyanı olarak geçen büyük bir isyan başlatmıştı.
65 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.