Anlayış etiği, aforoz etme ve toplum dışına itme yerine, kanıt göstermeyi, kanıtlarla çürütmeyi ister. Daha geniş kapsamlı bir anlamayla ilintili olanı hain kavramı içine hapsetmek, hatayı, yanılmayı, ideolojileri, sapmaları kabul etmeyi engeller.
Zeka ile duygusallık arasında sıkı bir bağ vardır: Muhakeme yetisi, bir heyecan yetersizliği nedeniyle azalabilir, hatta tahrip olabilir; heyecan duyma yeteneğinin azalması akla aykırı davranışların kaynağını bile oluşturabilir ve heyecan duyma yeteneği, bazı yönleriyle, akılcı davranışlarda bulunabilmek için zorunludur.
Bizi anlamaktan aciz bağnazı anlamak, insani bağnazlığın köklerini, biçim ve belirtilerini anlamak demektir. Nefret ve aşağılamanın niçini ve nasılını anlamak demektir. Anlayış etiği bizden, anlayışsızlığı anlamamızı ister.