Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gelecekten Beyin Öyküleri

Kolektif

Gelecekten Beyin Öyküleri Gönderileri

Gelecekten Beyin Öyküleri kitaplarını, Gelecekten Beyin Öyküleri sözleri ve alıntılarını, Gelecekten Beyin Öyküleri yazarlarını, Gelecekten Beyin Öyküleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir önümdeki kâğıda bir de kanlı ellerime bakıyordum. Neden ellerimin kan dolu olduğunu hatırlamıyorum, belki de yine birilerinin ruhunu öldürmüştüm. En iyi yazarlar ruh katilleridir. Daha iyi yazabilmek için kendi ruhumu öldürüyordum. Öldürdüğüm ruhların kanları mürekkep olmuşlardı kalemime. Ben ise yazıyordum, durmadan. Kurduğum muhkem cümlelerin tesiri altındayken, ruhum bilincimin önüne geçiyordu. Naif kelimeler satırların üzerine düştükçe arkamda bir gölge bırakıyordu. Yazmaya mahkûmdum, bunun için yaratılmıştım. Önceki hayatımda Afrodit ile sevgiliydim. Dünyaya 1911 yılında gelseydim Baba Vanga olurdum. Milattan önce yaşasaydım Kleopatra olarak doğar Roma’ya kraliçe olurdum. 1533 yılında bir bebek olsaydım Montaigne olurdum.
Kırmızı İblis, en manidar maskesini takıp dudağının ucuna hain bir gülümseme yerleştiriyor ve şöyle diyor o vakit: “Sen seçilmiştin ve bunun gururunu ekmek kırığı gibi benim yoluma ufaladın. Bana yolu sen gösterdin ve ben sadece eşlik ettim. Benden değil kendinden korktun ama kibrin semaya kadar yol aldı, durmadın. Zerreyken Kaf Dağı’nda Anka oldun; ihtişamın aldı yürüdü. Sana idrak verildi ve sen beyninden vazgeçtin. ‘Alın’ dedin ‘öyle acılar çektim ki ya canımı alın ya aklımı.’ Şimdi surette insan ama idrakten yoksunsan sen de bana. Benim mukadderatımda ateşe yalım olmak var. Senin mukadderatın da ateşse, söyle benden ne farkın var?”
Reklam
İlk insan, ilk insan olmayı dilemiş midir yahut gurur duymuş mudur ilk olduğu için? Kendisine bir eş yaratıldığında ve dahi çoğaldıklarında, artık tek insan olmadığında ama ilk insan olma vasfını dünya ebedi uykuya geçene kadar devam ettireceğinin bilincindeyken “Neden ben?” diye sormuş mudur? Kuru balçıktan yaratılmış olmanın tevazuuyla iç ve dış sesini tüm isyanlara kapamış mıdır? Bir damla gözyaşı bile dökmemiş midir, hiç kibre düşmemiş midir? Hiç ölmeyi dilemiş midir? Hiç sevdiğinin gözlerine bakıp “Neden ben?” demiş midir? “Neden düştüm ben bu gayya çukuruna, evladım evladımı öldürecekse?” diyebilmiş midir?
Çünkü ben, ailesi tarafından oğlan doğmadığı için sevilmeyen bir kız çocuğuydum. Doğar doğmaz, dünyadan bir nefes alır almaz başladı engelli koşu. Babam hastaneye gelmemiş mesela. Annem lohusa haliyle kendi canının acısına mı yansın babamın beni istememesine mi? İkisine de ağlamış olmalı, öyle küçüktüm ki hatırlamıyorum. El kadar bebenin istenmediği bir dünyaya geldim ve benden istenen Hint fakiri gibi razı olmam, müteşekkir olmam. İyi de kime, neye? Hissiz insanlar gördüm, öyle hissizdiler ki onları gördükçe bu amigdala denen hedenin varlığını sorgular oldum.
Kendinizi değiştirmeyin, fikrinizi değiştirin
Hayal kurun! Çünkü geleceği hayal etmeyen, onu inşa edemez!
Reklam
Ya zenginliği ve başarıyı seçeceksin ya da hayatın boyunca acı ve sefalet içinde yaşayacaksın. Emin ol, uzun bir hayatın olmayacak.
Havada sarımsak kokusu var. Mantıdan, işkembeden arta kalanlar on yılı inceltip doladı boğazıma.
Yavaş yavaş fark ettim, küçücük bir adamdım. Varlığımın hiçbir önemi olmamıştı. Gökyüzünden, fırtınalar ve dağ­lardan çıkacak bir anlam yoktu.
146 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.