Uyandığımda büyük bir neşeyle güzel güneşe bakarken "Onu göreceğim!"diye bağırıyorum sabahları,"Onu göreceğim!"Ve o an bütün gün yapmak istediğim baska birşey gelmiyor aklıma.Her şey, her şey bu ümitle iç içe geçiyor.
Sabahları uyanıp parıldayan güneşi gördüğümde, "Al işte, yine cenneti andıran bir gün ve yine insanlar bunu mahvedecekler" diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.
Bahçeden kopardığı bir sap üzümü sofraya koyan insanın basit ve saf mutluluğunu kalbim hissedebiliyorsa, keyfime diyecek yoktur.
Çünkü, O yalnızca üzümü değil, bütün güzel günleri, onu ektiği o tatlı sabahı, suladığı o tatlı akşamları da sofraya koymuştur. Üzümün günbegün büyümesi ona haz verdiği için her şeyin tadına bir anda yeniden varır.