Ya sen gerçekte sen değilsen ve bu yaşam da senin değilse..
Bir gün ailenin, işinin, evinin ve yaşaminin sana ait olmadiğını
öğrensen ne yapardın?
Aklını yitirdiğini mi zannederdin; yoksa gerçek "Seni"
bulmaya mi çalışırdın?
New Yorklu bir muhabir olan lizzie'nin siradan bir hayatı
vardı. Lizzie, çalıştıiğı dergi için önemli bir konuyla ilgili araştırma
yaparken öğrendikleri yüzünden dehşete düşmüştü. Bedeninde
yaşadığı kişinin ve sürdüğü hayatın kendisine ait olmadığını ve
aslında bambaşka biri olduğunun farkına varması hayatını bir
kâbusa döndürmüştü. Öğrendiklerine bir anlam vermeye çalışan
Lizzie, başkalarının da benzer şeyler yaşayıp yaşamadiklarinı
merak ediyordu. Tüm hayatı bir rüya miydı? Bunlar başına nasıl
gelmişti? Böyle şeylerin sadece romanlarda ve filmlerde olduğunu
düşünen Lizzie, yaşadıkları yüzünden sağliklı düşünme yeteneğini
kaybedince, çareyi uzaklarda yaşayan sevgilisinin yanına
kaçmakta bulmuştu. Bu kaçIŞ onun için bir kurtuluş mu olacaktı,
yoksa sonun başlangicı miydi? Lizzie gerçekle yüzleşebilecek
miydi, yoksa ömrünün sonuna kadar kaçmayı mı tercih edecekti?
Yani, idare eder. Güzel bir hikâye ama çok da güzel değil. Ama tavsiye ederim. Akıcı ve heyecanlı.