Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gölgeler Gönderileri

Gölgeler kitaplarını, Gölgeler sözleri ve alıntılarını, Gölgeler yazarlarını, Gölgeler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Zülfü Livaneli'nin İstanbul'a ve onun şairlerine bir saygı duruşu olarak ele alınmış ve İstanbul'un sessizliğinde bir araya gelen yazarlarımızin ve şairlerimizin gölgelerini neşeli bir buluşma şeklinde anlatılan bir eser. Bu eserde gölge metaforu; Yazarların ve şairlerin hayattayken takma adlarla yazılarını ve şiirlerini bize aktardıklarını, takma adları bir diğer anlamıyla müstearları aslında bir gölgeyi -ismi var cismi yok -ifade ettiğini, öldükten sonra ise ruhları bir gölge gibi daima bizimle beraber olduklarını vurgulamaktadır. "Yani kısaca bu kitapta yazar ve şairlerimizin asılları değil ama gölgeleri var ;yani müstear isimleri .Hem varlar hem yoklar ,hem ünleri çok yayılmış hem de sonsuza kadar gölge olarak kalmaya mahkumdurlar." Peki kim bu yazarlar ve şairler: Avni : Fatih Sultan Mehmet Asım Us : Mustafa Kemal Halide Salih: Halide Edip Üsküplü Ahmet Agah : Yahya Kemal Saksağan :Reşat Nuri Güntekin Orhan Selim:Nazım Hikmet A.Metin: Sabahattin Ali F.M İkinci :Kemal Tahir Raşit Kemal'i :Orhan Kemal Mehmet Ali Sel: Orhan Veli Kanık Kemal Sadık : Yaşar Kemal Ali Kaptanoğlu: Atilla İlhan Cemasef: Cemal Süreya Ayhan çağlar : Ece Ayhan William Flynn: Ülkü Tamer İyi okumalar dilerim .
Gölgeler
GölgelerZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 20233,949 okunma
" Elbet bir gün ,bizim de sevgilim Köyümüzde beyaz badanalı bir evimiz olur..."
Reklam
Bize yeni bir hayat getirecek yeni bir nesil, yeni bir hamle, yeni bir dünya görüşü gerek…
“Unutabilir miyim seni? Dünyayı ve insanlarımızı sevmeyi senden öğrendim"
"Elbet bir gün, bizim de sevgilim. Köyümüzde beyaz badanalı bir evimiz olur..."
"Bir soğuk yel eser Üşür ölüm bile Anlatır akan kanı Beyaz sesiyle"
Reklam
"Elbet bir gün, bütün çiçekler beyaz açar Hür ve mes'ut bir şarkı halinde Penceremizden uzanır nur"
Hayır, rızkını vermediğimiz, veremediğimiz müd­detçe ne çocuk, ne nüfus isteyemeyiz.Karnını doyu­ramadığımız, sıhhatini koruyamadığımız, tahsilini te­min edemediğimiz her çocuk, " Bu memlekete yüz mil­yon lazım!" diyenlerin gözüne, onları gaflet uykuların­dan uyandırmak için sokulmuş birer parmaktır. Bize ya­rının hastanelerini, darülacezelerini, cezaevlerini dol­duracak, cahil, mesleksiz, serseri yüz milyonun lüzumu yok! Bize, insan gibi yaşamak, hayatın nimetlerinden is­tifade etmek imkanlarına, hiç olmazsa bu sakat tedbirle­ri tavsiye edenler kadar sahip yirmi milyon vatandaş, da­ha faydalıdır. Bunun için, işi kabuğundan değil, çekirdeğinden ele almak, ewela bu memlekette sefaletle, ceha­letle, içtimai müsavatsızlıkla, hülasa bütün geri taraflarla hep birden mücadele etmek lazımdır. Hiçbir içtimai mesele tek başına var olamaz, hepsi birbirine zincirle­me bağlıdır. Zincirin bir halkasını ele alıp üst tarafını unu­tursak, köylerde on çocuk doğurup bilgisizlik, bakımsız­Iık, sefalet yüzünden ancak ikisini yaşatabilen anaları; sıt­madan, veremden ölen, trahomdan kör olan yetişkinle­ri düşünmeden " Fazla çocuk doğurmuyoruz da ondan küçük ve geri millet olarak kalıyoruz!" diye bağırırsak,gülünç vaziyete düşmüş oluruz. Bize yeni bir hayat getirecek yeni bir nesil, yeni bir hamle, yeni bir dünya görüşü gerek.Ama istediğimiz bu yeni hayat, yukarıda söylediğimiz çocukların sattığı cins­ten, sefil ve korkunç bir "Yeni hayat!" değil.
Sen bir gölge olup kaçmaya çalışırsın. Şehirler sana bir tuzak olur, kelimeler yasak. Gölgeleri konuş­turursun. Susmaya için elvermez ama devletin öf­kesinden hiçbir gölge koruyamaz seni. Artık tek derdin, ucunda ölüm de olsa, başını öne eğdirmemektir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.