“Sen olaya yanlış bakıyorsun. Çok
fazla düşünüyorsun. İkinizi birlikte gördüğümde bu bana Merrit'le kendimi hatırlatıyor.” Üzgünce gülümsedi. "Ger
çekten de. Ben de senin gibi sadece siyah-beyaz gören bir qdamdım. Oysaki Merrit grinin her tonunu görürdü; bazen orada burada yeni tonlar da uydururdu. Ama o beni değiştirdi. Daha iyi yaptı. Ben de onu değiştirdim. Bu sen ve Eden için de geçerli. Sen şafaksın, Eden ise gece yarısı. Loş ışığın
neden olduğu bulanıklığa rağmen birlikte olduğunuzda her şeyi apaçık görebilirsiniz.”
Yalnızlığın ve hiç kimseye sahip olmamanın, hayatında seni önemsemesi gereken kişiler olduğu halde kendini yapayalnız hissetmek kadar kötü olması çok komikti.
“Ama sonradan farketti ki iyi ya da kötü hangi tarafta olursa olsun işlerinin-savaşın- gidişatı sürecinde her zaman vicdanına batan gölgeli bir şeyler olacaktı...”