Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönül Hanım Gönderileri

Gönül Hanım kitaplarını, Gönül Hanım sözleri ve alıntılarını, Gönül Hanım yazarlarını, Gönül Hanım yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biz benliğimizi tanımazsak, kimse bizi tanımağa tenezzül etmez. Başkasının artığını yiyen, elbisesini giyen saygıya lâyık değildir...
Şiilik duvarını delemeyen Birinci Selim’in torunları böyle tecrübelere girişmediler ve kuvvetlerini boş yere Hıristiyan Avrupa’da tükettiler. Temel çürük olduğundan, kurdukları saltanat binası da Avrupa’da geçici oldu.
Reklam
Şimdi ben de kendimi kırılmış, iki parçaya ayrılmış bir kitabe sayıyorum ki bir parçam Gönül’dür. İkimizi birleştirmeden, alın yazımızdan bir mana çıkarmak mümkün olamaz.
Matmazel, sizin mefkûrenize göre insanların ebediyen birbirleriyle hoş geçinmeleri devrini daha çok zaman idrak edemeyeceğim. İnsanların kalbinde hırs ve menfaat fikri mevcut oldukça harp tehlikesi de baki kalacaktır.
Hem artık insanlık biraz da sevilmek, okşanmak, gülmek, kısacası yaşamak istiyor. Yiğitlik, kahramanlık adına yapılan manasız vahşetlere bu asırda olsun, bu umumi harpten sonra olsun bir son veriniz.
Bizi hep bu güzel havalar mahvetti:))
Çinlilerin davetlerini kabul ettik. Bu davetler bize emeksiz birçok altın, birçok gümüş, ipekli kumaşlar kazandırdı. Bu davetler pek tatlı, bu kumaşlar pek yumuşaktı. Bu tatlı davetlere kapılarak, ey Türk milleti! İçinizden pek çoğu mahvoldu, gitti.
Reklam
Fakat büyük atanın torunları babaları gibi çıkmamışlar. Kağanlar bilgisiz, görgüsüz olunca subaylar güçsüz, askerler yüreksiz ve millet de ahlaksız oluvermiş.
Buda’ya, İsa’ya, Musa’ya ve Muhammed’e mensup insanlar, güçsüzlük içinde yalvaracak, öpecek, tutunacak bir şey, bir kuvvet, bir dayanılacak yer arıyor.
Büyük mabedin giriş bölümünde üstlerine Tibet ve Moğol yazıları kazınmış ağır granit sütunların, alt tarafları öpüle öpüle, aşınmış olduğunu görmek beni düşündürdü.
elimizde bulunan Arapça daha doğrusu Aramiceden aktarılmış Sami harfler ile Ural-Altay kaynaklı bir dil olan Türkçemizi yazı ile ifade etmek mümkün değildir. Görünüşte ayrı fakat hakikatte yine Aramiceden ve Yunancadan değiştirilip çıkarılmış Latin harflerini kabul etmek de fikir yolundaki ilerleyişimizin eserlerini bir anda yok etmek demektir. Dolayısıyla, elimizdeki Arap harflerini dilimize göre ilmî bir surette düzenlemek ve imlamızı ona göre değiştirmek şarttır.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.