Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muhtasar

Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı Efendimiz

Reşit Haylamaz

Sayfa Sayısına Göre Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı Efendimiz Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı Efendimiz sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı Efendimiz kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Artık Safa ile Merve arası, Hacer'in güzergahı olmuştu. Her iki tepenin eteklerine geldiğinde yürüyüşünü hızlandırıyor ayrı ve bir telaşla diğer tepeye ulaşmaya çalışıyordu. Bu telaşlı koşuşturma tam yedi kez tekrarlanacaktı.
Sayfa 4
Sakın zayi olacağın endişesine kapılma! Çünkü burada Allah' ın evi vardır. Onu, bu çocukla babası inşa edeceklerdir. Allah, onun ehlini asla zayi etmez...
Sayfa 5 - Bekke Vadisi' nde beklenen Nebi ' nin zuhur edeceği şehrin temelleri atılacaktı.
Reklam
Varlığın hamurunda onun mayası saklı olduğu gibi, sona mührünü vuran da yine O olacaktı.
Sayfa 8
Kısacası dünya, Efendiler Efendisine susamış, Allah tarafından yeniden hidayete ac hale gelmişti. Ve karanlığın iyice koyulaştığı bu demlerde, artık zaman yaklaşmıştı. Her yönüyle dünya, O'nun gelişine hazırlanıyor, gözler ufukta, şafak gözleniyordu.
Sayfa 9
Kısaca dünya, Efendiler Efendisi'ne susamış, Allah tarafından yeniden hidayete aç hale gelmişti..
Sayfa 9 - Muştu yayınları
Tarihin, 20 Nisan 571'i gösterdiği bir gündü. Fil hadisesi üzerinden yaklaşık 50 gün geçmişti. Kamerî takvim, Rabîülevvel ayının 12'sini gösteriyordu. Günlerden pazartesi idi. Tan yerinin aydınlığa durduğu bu demde, Bütün karanlıkları aydınlığa kavuşturacak bir doğum yaşanıyordu. Derken, asırlardır dilden dile muştusu dolaşan son Sultan Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem), olanca bir suhûlet içinde dünyaya teşrif ediverdi. Âmine'nin yetimi dünyaya gelmişti.
Sayfa 14
Reklam
Abdulmuttalib'e, Abdullah'ın yetimi biricik torununa niçin bu ismi(Muhammed) verdiği sorulunca o şunları söyleyecekti: - Rüyamda, sanki gümüşten bir silsile gördüm; ortasından bir direk çıkmış, bir tarafı semaya, diğeri yerin derinliklerine, bir diğeri doğuya diğer biri de batıya doğru yönelip yükseliyordu. Daha sonra sanki bu, bir ağaç oluverdi. Her yaprağı nur doluydu. Doğu ve batıdaki herkes, bu ağaca müteveccih olup ona tutunma yarışına girmişlerdi.
Göz, yaş döküyor; gönül de hüzün yudumluyordu..
Sayfa 28 - Muştu yayınları
280 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.