Yazarın üzerinde iki buçuk yıl çalıştığı bu eser, kara mizahın yapyeni bir örneği, birinci sınıf bir polisiyedir. Romanın kahramanı ve anlatıcısı, kolları ve bacakları olmayan bir katildir. Olay tuhaf bir özürlüler yurdunda geçer. Roman ölümü hatırlatan kavramlarla dopdoludur: Hastalık, işkence, cinayet! Bu eserde özürlülük - mükemmelilik ya da iyi - kötü gibi karşıtlıklar ortadan kaldırılarak, kötülüğün kaynağı araçlarda değil, 'öz'de, insan ruhunun derinliklerinde aranır.
"İşte benim öyküm burada başlayacaktı. Olağanüstü çetin, olağanüstü dramatik, kan dolu. Tehlikeli insanların elinde tehlikeli silahların bulunduğu bir öykü. Bu öyküde evren ve içinde sayısız sırrı barındıran küçücük bir yıldız anlatılıyor. Bu öykünün içinde soluk kesen, ancak sahte Tanrıçaların ve bizlerin geçmişi anlatılıyor. Ve elbette onlar, yani 'Efsunlanmış Avcılar' anlatılıyor..."