Bu yazımda incelemiş olduğum eser, XIX. yüzyılda yaşamış olan Fransız yazar ve şair Lamartine tarafından kaleme alınmıştır. Yazarın mevzubahis olan eserini okurken yapacağım inceleme için öncelikle edebi hayatını ve eserlerinde genel olarak işlediği temaları da araştırma gayretinde bulunduğumu belirtmekle başlayabilirim.
Bu araştırma sırasında yazarın yazmış olduğu bu eserde aslında kendi anılarından izler barındırdığını öğrenmemin beni çok da şaşırtmadığını belirtmeliyim. Bu durumun nedenine gelecek olursak, bu denli iyi ve gerçekçi işlenmiş olan bir aşk temasının okurda oldukça büyük çapta etki bırakabilmesi, eserin kurgu boyutunu aşan bir duygu yoğunluğuna sahip olması görüşü ile desteklenebilir. Bununla birlikte eserde işlenen aşk “ İlk pişmanlık” isimli bir şiirle de az önce bahsedilen duygu yoğunluğunu çok iyi şekilde yansıtmıştır.
Eserin içerik boyutuna gelecek olursak; eser, on sekiz yaşındaki Fransız bir gencin yaptığı bir gezi sırasında bir takım olaylar sonucu tanıştığı Graziella’ya olan aşkını konu alır. Bu gezide genç adamı Graziella’ya ulaştıracak olan olay örgüsünde, gencin yolculuğu sırasında bir arkadaşıyla birlikte ihtiyar bir balıkçının kayığıyla denize açılması ile beraberinde gelişen olaylar ele alınır. Burada eserin içeriği dışında okurlara sunduğu ve benim açımdan eseri bir aşk ve romantizm klasiği çizgisinin ötesine taşıyan durum ise eserde yer alan, gerçek yaşama dair çok güzel alıntıların bulunmasıydı. Bu sayede eser aslında okura aşk dışında da yaşamla ilgili birçok konuda düşünme fırsatı sağlıyor diyebiliriz.
