Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gün Ortasında Karanlık

Arthur Koestler

En Eski Gün Ortasında Karanlık Sözleri ve Alıntıları

En Eski Gün Ortasında Karanlık sözleri ve alıntılarını, en eski Gün Ortasında Karanlık kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sahneden çekilmek üzere olan bizler hangi hakla Gletkin gibilere böylesine yukardan bakabiliyoruz. Neandertal adam dünyada ilk kez göründüğünde maymunlar gülmeyi biliyorlardı mutlaka. Üst düzeyde uygarlaşmış maymunlar daldan dala zarafetle atlarken Neandertal adam beceriksizce yerlerde sürünüyordu. Doygun barışcıl maymunlar birtakım hoş oyunlarla vakit geçirir ya da felsefi bir dalgınlıkla sinek avlamakla oyalanırken, asık suratlı Neandertal adam elinde sopa oraya buraya vurarak dünyada kendine yol çizmeye çalışıyordu. Maymunlar dalgalarını geçerek ağaç tepelerinden onu seyrediyor, orada kafasına ceviz filan atıyorlardı. Bazen de dehşet düştükleri oluyordu: kendileri ağaçtan topladıkları meyveleri, buldukları taze tatlı bitkileri büyük bir zerafetle yerken, Neandertal'ın çiğ etleri dişlediğini, başka hayvanları, hatta kendi cinsini boğazladığını görüyorlardı. Üstelik yıllar yılı aynı yerde durmuş ağaçları kesiyor, zamanın kutsallaştırdığı kayaları yerinden oynatıyor, ormanın her türlü yasa ve geleneğini fütursuzca çiğniyordu-üst düzeyde gelişmiş olan maymunların gözünde tarihin barbarlık dönemine dönüşünün simgesiydi. Şempanze türünün dünyada kalmış son örnekleri, bir insanoğlu gördüler mi hala tiksintiyle başlarını çevirirler..."
‘’Bizim devrimimiz ülkemizde başarılı olduğunda sandık ki dünyanın öteki ülkeleri de izimizden yürüyecek. Oysa tam tersi tepkiler dalgalar halinde yükselerek bizleri boğmaya çalıştı. Partideyse iki tür akım vardı. Macera pereslerden oluşan bir gurup, elimizde olanı tehlikeye atarak devrimi yurt dışına yaymak istiyordu. Siz o guruba dahildiniz. Bu akımın tehlikeli olduğunu kavrayarak yok ettik.’’
Sayfa 228Kitabı okudu
Reklam
‘’Her cümleyi tekrarlayarak ve basitleştirerek yığınların kafasına tokmak tokmak sokmak gerek. Doğru olarak gösterilen şeyi altın gibi parlatmalı; yanlış olarak gösterilen ise zifiri kara olmalı. Yığınların politik süreçleri anlaya bilmeleri için, panayırlardaki palyoçolar gibi renklendirilmeleri gerek.’’
Sayfa 227Kitabı okudu
Diktatörlüğe karşı çıkan biri, iç savaşı çözüm olarak kabul etmeli, iç savaşı göze alamayan biri ise karşı çıkmayı bırakıp diktatörlüğe boyun eğmeli.
Sayfa 203Kitabı okudu
Elbette dedi Rubeshov.’’Vaktiyle bir matematikçi şöyle demiş: Cebir,tembel insanların bilimidir-x’in ne olduğu bilinmediği halde, sanki biliyormuş gibi işlem yapılır.Bizim durumumuzda,x isimsiz yığınları, halkı temsil ediyor.Politika,x’in gerçek anlamını bilmeden işlemi sürdürmek demektir. Tarih yaratmak ne ise, denklem içinde x’in esas anlamını bilmek tanımaktır.’’
Hapisteki insan için en korkunç şey birinin suçsuz olduğunu bilmektir. Çevreye uyum sağlamasını engeller,moralini yerle bir eder..
Reklam
Kilisenin kalıcılığı tehdit altında olduğunda, ahlaksal kuralların geçerliliği ortadan kalkar. Amaç birlik ve bölünmezlik olduğunda kullanılan her yol mübahtır: Kurnazlık, ihanet, şiddet, papaz alım satımı, hapis, ölüm, hepsi. Çünkü her düzen topluluğun iyiliği içindir ve birey, ortak yararlar için feda edilmelidir.
‘’Olgunluk dönemlerinde muhalefetin görevi ve işlevi yığınlara çağrıda bulunmaktır. olgunlaşmanın henüz gerçekleşmediği dönemlerde ise yalnızca demagoglar halkın üstün yargısından söz açarlar. Bu gibi durumlarda muhalefetin iki seçeneği vardır. Ya halkın desteğinden emin olmadan bir darbe ile iktidarı ele geçirmek;ya da, umutsuzluklarını dile getirmeksizin salıncaktan atlamak-sessizce ölüme gitmek’’
Sayfa 166Kitabı okudu
Bireyin güdüleri onun için önemsizdi. Bireyin vicdanı onun için önemsizdi, bireyin kafasından , kalbinden geçenlere hiç mi hiç aldırmazdı. Parti'nin bildiği tek bir suç vardı: Çizilen yoldan sapmak. Bunun da tek bir cezası vardı: Ölüm. Hareketin işleyişi içinde ölüm hiçbir gizem taşımıyordu; yüceltici hiçbir yanı yoktu:Düz mantık söz konusuydu burada, politik görüş ayrılıklarının sonu ölümdür.
Sayfa 76 - iletişim yayınları
DIETRİCH VON NIEHEIM VERDEN PİSKOPOSU
''Kilisenin kalıcılığı tehdit altında olduğunda, ahlaksal kuralların geçerliliği ortadan kalkar. Amaç birlik ve bölünmezlik olduğunda kullanılan her yol mübahtır. Kurnazlık,ihanet,şiddet, papaz alım satımı, hapis ölüm hepsi. Çünkü her düzen topluluğun iyiliği içindir ve birey, ortak yararlar için feda edilmelidir''
Sayfa 97 - iletişim yayınları
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.